

TBB Dergisi 2015 (119)
Mine KAYA
293
lenmesi kararlarını yerine getirmeyen internet servis sağlayıcılarının,
başka bir suç oluşmadığı takdirde adli para cezası ile cezalandırılması
öngörülmüştür. Maddenin kapsamındaki suça konu internet içerikleri
ise, yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, millî
güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi
veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı
içeriklerdir. Bunlardan yaşam hakkı, kişilerin can güvenliklerinin ko-
runması ve genel sağlığın korunması hususları, şüphesiz kişilik hak-
kının koruması altındaki değerlerle çakışmaktadır.
Sosyal medya platformlarında gerçek kişiler kadar şirket, kurum
ve kuruluşlar gibi tüzel kişilerin de hakaret ve gerçeğe aykırı içerik-
lerle itibarına yönelik saldırılar yapılmaktadır. Özellikle belli hizmet-
leri sunan bu tüzel kişilerin hizmetlerinin değerlendirildiği bloglar,
forumlar veya platformlara bağlı yorum köşelerindeki paylaşımlarla
ticari ve mesleki kişilik değerlerine saldırılabilmektedir. Bu saldırılar
sonucu paylaşılanlar ile ticari itibarlarının sarsıldığı, bir başka tüzel
kişinin öne çıkarılması amacıyla diğerlerinin kötülenerek haksız re-
kabet oluşturulduğu, gerçeğe aykırı bildirimlerle piyasada karalan-
dıkları için borsadaki hisselerinin değer kaybetmesi de mümkündür.
Gerçek kişiler kadar tüzel kişilerin de kişilik hakkının korumasından
yararlandığı düşünüldüğünde, bunların itibarları kişilik hakkına iliş-
kin hükümler ile korunacağı gibi, bu durumun haksız rekabet gibi
durumlara neden olması halinde, haksız rekabet hükümlerine göre
korunma yoluna da gidilebilecektir.
Hakaret, tehdit ve iftira niteliği taşıyan içerikler pek çok ülke
mevzuatına göre cezai veya hukuki sorumluluğu gerektirdiği gibi
tüm sosyal medya platformlarının kullanım kuralları gereği yasaklar
arasında yer almaktadır. Dahası bu tür paylaşımlar nedeniyle tüm so-
rumluluğun, içeriği sağlayan kullanıcılara ait olacağı ve sosyal medya
hizmetleri sağlayıcısının bu içerikleri denetleme sorumluluğu olma-
dığı ve dolayısıyla cezai ve hukuki anlamda sorumlu olmayacağı da
belirtilmektedir. Kişilik hakkını ihlâl eden içerik nedeniyle sorumlu
kişinin, yani kullanıcının tespiti her zaman kolay değildir. Bu zorlu-
ğun nedenleri, sosyal medya platformlarındaki kullanıcıların gerçek
kimlik bilgilerini verme zorunda olmamaları, bir kısım kullanıcıların
takma adlar, sahte hesaplar veya 3. parti yazılımlar üzerinden sosyal
medyaya ulaşmalarıdır. Böyle durumlarda kullanıcıların IP numara-