

TBB Dergisi 2015 (120)
Ferhat KARABULUT / Ersin KARAPAZARLIOĞLU / Hamza TOSUN
419
ille ilgili hukuki alt yapı oluşturulması maksadıyla eğitim verilebilir.
Ayrıca bilirkişi olmak isteyenlerin uzmanlıklarında yeterli olup olma-
dıkları konusunda teste tabi tutulması ve yeterli olmayanların bilirkişi
olarak seçilmemesi uygun olacaktır.
Suça sürüklenen çocuklar, mağdur ve tanıkların dinlenmesi
ile ilgili yasal mevzuatın yeterli olduğu görülmüş olup bu konuda
hâkimlerimizin de hassas oldukları müşahede edilmiştir. Ancak bi-
lirkişilerde olduğu gibi mahkemelere yardımcı olması maksadıyla ata-
nan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı vb. kişilerin yapacakları iş
ve işlemlerde hata yapmamaları maksadıyla belli bir hukuki eğitim-
den geçirilmesinin faydalı olacaktır.
Yargılama süreleri ile ilgili olarak yukarıda bahsettiğimiz husus-
lara ilave olarak, aranan şahısların mahkemeye getirilip dinlenme-
sinde sorunlar yaşanması nedeniyle, bu şahısların kolluk tarafından
çabuk bulunabilmesi için ilave tedbirler alınması gerekmektedir. Bir
diğer konuda mahkemelerin kurum ve kuruluşlardan bilgi talepleri
olduğunda bürokratik engellere takıldıkları tespit edilmiş olup, mah-
kemelerin taleplerinin derhal yerine getirilmesi ve engellerin ortadan
kaldırılması için gerekli tedbirler alınmalı, taleplerin yerine getirilme-
mesi durumunda hukuki yaptırımlar derhal uygulanmalıdır.
Ceza yargılamasında hâkimler maddî delillerde olduğu gibi, sa-
nık, tanık ve diğer kişileri de vasıtasız olarak doğrudan dinlemek is-
temektedirler. Ancak bu mümkün olmadığında SEGBİS aracılığı veya
talimatlı olarak kişilerin sorgusu yapılmaktadır. SEGBİS’in tüm yargı
merkezlerine yaygınlaştırılması ve hızının artırılması gerekmektedir.
Savunmanın mahkemeye delil sunmasının önünde bir engel bu-
lunmamaktadır. Ancak savunma makamlarının delil elde etme ça-
lışmaları esnasında bürokratik engellere takılmamaları için yeni bir
düzenleme yapılmalıdır.
Mahkûmiyet için yeterli, kesin, inandırıcı, her türlü şüpheden
uzak delil elde edilemediği takdirde, şüpheden sanık yararlanır ilke-
sinin tavizsiz bir şekilde uygulandığı görülmüştür. Zira maddî ger-
çeğe ulaşmadan adalete de ulaşmak mümkün değildir. Yargılama so-
nucunda verilen beraat kararı her ne kadar yargılanan şahıs için bir
adalet sağlamış olarak görülse de, kişinin gereksiz yere yargılanması