

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında Hâkim ve Savcılara İlişkin Disiplin ...
62
redir ülke gündemini meşgul etmektedir. Yargısal süreçlerin basın
ve kamuoyu tarafından yakından izlendiği bir ortamda, hâkimlerin
hiçbir baskı altında kalmadan ve verdikleri kararlar yüzünden ge-
lecek endişesi taşımadan görev yapabilmeleri için, yargı bağımsız-
lığının hem anayasal düzeyde teminat altına alınması, hem de bu
teminatların uygulanması zorunludur. Özellikle, ülkenin ekono-
mik, güvenlik, eğitim ve sosyal politikalarına ilişkin olan davalarda
verilecek olan kararların, davalı konumda olan özel ya da tüzel ki-
şileri ya da baskı gruplarını rahatsız etmesi mümkündür. Böyle bir
durumda hâkim, yargısal faaliyet esnasında verdiği karardan veya
kullandığı takdirden dolayı zarar görmeyeceğini, soruşturmaya tabi
tutulmayacağını bilmelidir.152 Unutulmamalıdır ki, bağımsızlık il-
kesi hoşa giden, toplumun geneli tarafından benimsenen, popüler
kararların alınmasının değil, adil ve vicdani olan kararların veril-
mesinin teminatıdır.
Yargı bağımsızlığına ilişkin uluslararası belgelere göre, hakimin
sorumluluğunu gerektiren fiiller, kanunda açık ve öngörülebilir bir
şekilde düzenlenmeli, yargı mensupları yargısal süreçlerdeki huku-
ki takdirleri nedeniyle disiplin yaptırımına maruz bırakılmamalıdır.
Ayrıca karar süreçleri, AİHS’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yar-
gılanma hakkı ilkesine uygun olmalıdır. Yukarıda belirtildiği üzere,
Türk Hukuk Sisteminde hâkim ve savcıların disiplin süreçlerini dü-
zenleyen hükümler AİHM içtihatları ışığında değerlendirildiğinde;
adil yargılanma hakkının gerektirdiği çelişmeli yargılama, silahların
eşitliği, savunma hakkı, hukuki dinlenilme, hukuki belirlilik ve ön-
görülebilirlik, etkili yargısal koruma ve etkili başvuru gibi konularda
eksiklikler bulunmaktadır. Ayrıca, Kayasu, Özpınar, Albayrak gibi ül-
kemiz aleyhine verilen AİHM kararları dikkate alındığında, hakkın-
da soruşturma yapılan kişilerin sahip olması gereken bazı usuli hak
ve teminatların, soruşturma ve karar aşamasında HSYK tarafından
ihmal edildiği görülmektedir. Dolayısıyla, hem iç hukukta süreci dü-
zenleyen mevzuat hükümleri yargı bağımsızlığı, hâkim teminatı ve
adil yargılanma hakkı ilkelerine göre yeniden düzenlenmeli, hem de
HSYK karar verirken bu ilkelerin hayata geçirilmesinde gerekli özen
ve hassasiyeti göstermelidir.
152
Mahmut Şen, Yargının Bağımsızlığı ve Hesap Verebilirliği İlişkisi, s.83