

Uluslararası Hukuk Açısından Sığınma, Göç, Nüfus Mübadelesi Vatansızlık...
546
Andığım bu “sığınmacı” tanımı, iki farklı kavramı anlatmak için
kullanıldığı görülecektir. İşte bu çifte kullanım, konuyu iyice içinden
çıkılmaz duruma getirmiştir. Bu durum özellikle sözkonusu yönetme-
lik çerçevesindeki uygulamayı örneklerle, bir yabancı dilde anlatmaya
çalışıldığında açığa çıkmıştır. Örnek olaylar yabancı dile çevrilmesi ge-
rektiğinde durumu iyice karmaşıklaştırmaktadır. Bu nedenle, öğretide
bazı yazarların yaptığı gibi, 1951 Sözleşmesi kapsamına giren ve statü
kazanmış olan kimseler bakımından (Arapça olan “mülteci” kavra-
mının Türkçe kökenli ve Türkçe karşılığı olan) “sığınmacı” kavramını
kullanıyorum.
Kavram karmaşası anılan 1994 uygulamamızla bitmemiştir ne ya-
zık ki. Aradan geçen yıllarda, önce Saddam Hüseyin’in baskıcı yöne-
timinden kaçıp ülkemize gelmek zorunda kalan Iraklı sığınmacıların
önemli bir bölümü ya üçüncü devletlerin ülkelerinde “sığınmacı” sta-
tüsü kazandı ve yurdumuzu terk etmek üzere Türkiye’den ayrılmış-
lardır. Bu geri dönüş için ya Ankara’daki BMMYK (
UNHCR
) ya da
Uluslararası Göç Örgütü (
IOM
) Ofisinden yardım aldılar ve 90’ların
sonundaki sorunlar bir biçimde aşıldı. Ancak, bölgemiz sorunları hiç
bitmediğine tanık oluyoruz.
Suriye’de yaşananlar ve bunların Türkiye ya da AB üzerindeki
etkileri
:
2011 yılı bahar aylarında Suriye’de yalnızca bir iç huzursuzluk gibi
başlayan iç savaş, zamanla emperyalist ve yeni emperyalist devletlerin
farklı çıkarlar, farklı beklentilerle müdahil oldukları kapsamlı bir böl-
gesel çatışmaya dönüştüğünü görüyoruz. Hatta şu günlerde öyle bir
boyuta varmıştır ki bölgedeki sorunlar, özellikle nükleer enerji kulla-
nan ve nükleer silah sahibi olan devletler bölgeden korkma aşamasına
gelmiştir. Nükleer enerji konusunda, dünya liderleri biraraya gelerek,
nükleer gücün Suriye’deki olaylarda bir aktörmüş gibi etkin rol oy-
nayan uluslararası terör örgütlerinin (IŞİD, El Kaide, PKK, PYD PKK
gibi) eline geçmesi korkusunu yüksek sesle dile getirmişlerdir
106
.
20. Yüzyıldaki deneyimler sonucu, silahlı çatışmaları artık “savaş”
olarak adlandırmasak bile, Suriye olayının yarattığı sonuçlar bakımın-
dan evrensel bir nitelik kazanmıştır. Komşumuzdaki çatışmalardan
106
Mart 2016’nın son haftasında A.B.D.başkenti Waşington D.C.’de yapılan Enerji
güvenliği konferansı sırasında yapılan konuşmalar hayli uyarıcıdır.