

Uluslararası Hukuk Açısından Sığınma, Göç, Nüfus Mübadelesi Vatansızlık...
548
6458 sayılı Yasa:
Anılan yasa da bir başka kavramkarmaşası ve akıl karışıklığı nede-
ni gibi görünüyor. Çünkü yasa, kuşkusuz ülkemizdeki Suriyeli’ler dü-
şünülerek yapılmış bir tüzel düzenleme. Yasa metninde, Mültecilerin
Hukuki Durumuna İlişkin 1951 Sözleşmesi ile eki 1967 Protokolü’nden
(m. 3, (p), (r) ve (s) bentleri) ile düzenlenen ve Sığınmacı Hukukunun
en önemli kurallarından olan “geri gönderme yasağı”na (
nonrefoule-
ment
) çok açık biçimde yer verilirken (m. 4), aynı yasada daha yüksek
sesle öne çıkarılan konu tamamen farklı: “Göç” ve “göç idaresi” adıyla
yeni bir ulusal birimin kuruluşu.
Öte yandan, yasayı yapanlar yukarıda özetlediğim önceki uygula-
malarımızın yarattığı kavram karışıklığını aşmaya çalışmış. Özellikle,
“savaştan” (ülkelerindeki uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatış-
madan) kaçıp da ülkemize gelen yabancılar için, sınırdan girişte vize
aranmaması, hatta geçerli pasaportu bile bulunmayan, fakat eziyet
görmek konusunda haklı bir korkusu olanların sığınmacı başvurusu
yapabilmek için ülke sınırından geri döndürülmemeleri gibi; sığınma-
cılık statüsünün ‘gönüllü geri dönüş’le sona ereceği (m.85) gibi Ulusla-
rarası Sığınmacı Hukukunun temel ilkelerini kapsıyor.
Dolayısıyla, 2013 tarihli yeni yasamız, göç (göç idaresi-m. 103 v.d.),
sığınma, vatansızlık konularında karma bir düzenleme (m. 12-16) ge-
tiriyor gerçekte.
Suriye’deki sorunun bir “uluslararası nitelikte olmayan silahlı ça-
tışma” olduğu 20 Aralık 2012 tarihinde BM Güvenlik Konseyi etnik
gruplar arasında süren “uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışma”
niteliğinde olduğunu kabul etmiştir. Bundan sonraki yıllarda da BM
İnsan Hakları Konseyi’nde ve BM Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen
çok sayıda karar ve rapor, bölgemizdeki sorunun bir etnik itişmeden
kaynaklanan silahlı çatışma olduğunu teslim etmektedir. Ancak, so-
run tek ülke sınırları içinde kalmamış; hem Irak hem Suriye, bir ulus-
lararası terör örgütü olarak kabul edilen, kendilerini başlangıçta IŞİD
(
DAEŞ
ya da
IS
) ya da Irak Şam İslam Devleti olarak sunan silahlı
grubun katıldığı, BM olduğu gibi (Güvenlik Konseyi, İnsan Hakları
Konseyi, Arap Ligi, AB üyesi devletler, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ)
bünyesinde yapılan birçok toplantını konusu oluyor. Farklı düzlemler-
de, insancıl, insan hakları, askeri, acele gıda, su, konut yardımı sağlan-
masına gayret eden uluslararası kuruluş ve bireysel devlet çalışmala-