Previous Page  317 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 317 / 393 Next Page
Page Background

Kefalet ve Bağımsız Garanti Sözleşmelerinin Sona Erme Halleri

316

e. Birleşme

Alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi, TBK md.135

kapsamında borcu sona erdiren sebeplerdendir. Dolayısıyla fer’i ni-

telikteki kefalet borcu da sona erecektir.

16

Borçlunun, alacaklının tek

mirasçısı olması veya alacaklının, borçlunun tek mirasçısı olması gibi

hallerde alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği görülmektedir. Alacaklı

ve kefil sıfatının birleşmesi halinde de kefaletin sona ereceğinin kabu-

lü gerekmektedir. Çünkü bir kişinin kendi alacağına karşılık borçluya

kefil olması beklenemez.

17

TBK md. 598/II’de ise borçlu ve kefil sıfatının birleşmesi halinde

alacaklının kefalet sebebiyle sahip olduğu hakların devam edeceği be-

lirtilmiştir. Madde metninde kefalet ilişkisinin sona erip ermeyeceği

yönünde açık bir düzenleme bulunmamaktadır ancak maddenin ge-

rekçesinde borçlu ve kefil sıfatının birleşmesi halinde kefaletin sona

ereceği belirtilmiştir. Bununla birlikte; alacaklının hak kaybına uğra-

maması için kefalet sebebiyle sahip olduğu özel yararların kefalet iliş-

kisi sona ermemiş gibi devam edeceği belirtilmiştir.

Reisoğlu

ve

Tan-

doğan

ise, kefil ve borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunda, TBK md.

135 kapsamında bir birleşme meydana gelmeyeceğini ve dolayısıyla

kefaletin sona ermeyeceğini belirtmişlerdir. Bu durumda bir kişinin

iki farklı hukuki sebeple borç altında olacağını öne sürmüşlerdir.

18

f. İfa İmkânsızlığı

TBK md. 136’da, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle,

borcun ifasının imkânsız hale gelmesi, borcu sona erdiren sebepler-

den biri olarak düzenlenmiştir. Buradaki imkânsızlık hali, sonradan

ortaya çıkan objektif imkânsızlık halidir.

19

Borcun ifasının imkânsız

hale gelmesiyle, kefilin sorumluluğu da sona ermektedir.

İmkânsızlık halinde ortaya çıkabilecek olan durumlardan biri

ise asıl borçlunun kusuru olmaksızın, kefilin kusuru ile asıl borcun

ifasının imkânsız hale gelmesidir. Doktrinde bu hususta görüş birliği

yoktur. Bir görüş

,

kefilin asıl borcu kusuruyla imkânsız hale getirmesi

16

Reisoğlu, s.226; Grassinger, s.127; Özen, Kefalet, s.525.

17

Tunçomağ, s.668.

18

Reisoğlu, s. 227; Tandoğan, s.793.

19

Kılıçoğlu, s.629.