Previous Page  318 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 318 / 393 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (126)

Onur ŞAHİN

317

durumunda kefalet borcunun fiil sorumluluğuna dönüşeceğini belirt-

mektedir.

20

Bir diğer görüşe göre; kefilin kendi kusurundan yararla-

narak borcun sona erdiğini ileri sürmesi hakkın kötüye kullanılması

olacağından kefalet sözleşmesinden doğan borç devam edecektir.

21

Ka-

nımızca, burada kefilin borcunun, MK md.2 kapsamında sona erme-

mesi gerekmektedir. Ayrıca kusuruyla sebep olduğu başka zararların

bulunması halinde haksız fiil sorumluluğu gündeme gelmelidir.

g. Zamanaşımı

Zamanaşımı, TBK 146-161. Maddeleri arasında düzenlenmiş bir

başka borcu sona erdiren sebeptir. Zamanaşımı, belirli bir sürenin

geçmiş olması sonucunda alacaklının borçludan alacak hakkını talep

edememesi sonucunu doğurmaktadır. Zamanaşımı sürelerinin işle-

meye başlaması için söz konusu borcun geçerli olması ve muaccel hale

gelmiş olması gerekmektedir.

22

Asıl borcun geçerliğini yitirmesinde olduğu gibi zamanaşımına

uğraması da, fer’ilik ilkesi gereği kefalet üzerinde sonuç doğurmak-

tadır. Ancak geçerliliğini yitiren asıl borçtan farklı olarak zamanaşımı

kendiliğinden sonuç doğurmayacak ve sadece borcu eksik borç haline

getirecektir ve taraflarca ileri sürülmedikçe hakim, bu hususu kendi-

liğinden göz önüne alamayacaktır (TBK md.161) .

23

Kefilin asıl borçluya ait def’ileri TBK md.591 kapsamında ileri süre-

bilmesi mümkündür ve dolayısıyla asıl borçlu, zamanaşımını alacaklıya

karşı ileri sürmese dahi kefil, bu def’iyi ileri sürerek borçtan kurtula-

bilmektedir.

24

Ancak kefil, zamanaşımını bildiği veya bilmesi gerektiği

hallerde bunu alacaklıya karşı ileri sürmüyorsa, asıl borçluya karşı rücu

hakkını yitirir.

25

Bu halde kefaletin artık garanti benzeri bir taahhüde

dönüştüğü ileri sürülmüş olsa da garanti sözleşmesinin başkaca sonuç-

larının doğması beklenemeyeceğinden bu görüşe katılmıyoruz.

26

20

Reisoğlu, s.225.

21

Özen, Kefalet, s.521; Tandoğan, s.792.

22

Kılıçoğlu, s.642 vd.

23

Ibid, s.660.

24

Tandoğan, s.579; Özen, s.525. Kefil, asıl borçluya ilişkin itirazlarda bulunabilmek-

tedir. Örneğin asıl borçlunun bono üzerinde imzası bulunmadığını kefilin öne

sürebileceğine ilişkin bkz. Y. 11. HD 2000/8524 E., 2000/9891K., 11.12.2000 T. (Ka-

zancı Bilgi Bankası).

25

Özen, s.525.

26

Arzu Şen, Kefalet Sözleşmesinin Sona Erme Hükümleri ve Bu Hükümlerin Garan-