

Kefalet ve Bağımsız Garanti Sözleşmelerinin Sona Erme Halleri
322
muaccel hale gelmesidir ve düzenleme asıl borcun muaccel hale gel-
mesinden önceki dönemi ve muaccel hale geldikten sonraki dönem-
de alacaklının kefile karşı olan yükümlülüklerini ve kefilin alacaklıya
karşı olan haklarını düzenlemektedir.
Asıl borcun muaccel olmasından sonra kefil, adi kefalette alacak-
lıdan bir ay içerisinde borçluya karşı olan dava ve takip haklarını kul-
lanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesini ve
ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilmektedir. Alacaklının
buna uymaması halinde kefil sorumluluktan kurtulmaktadır.
Müteselsil kefalette, asıl borcun muaccel olmasından sonra kefile
alacaklıdan dava ve takip haklarını kullanmasını istemesi sadece ka-
nunun öngördüğü hallerle sınırlandırılmıştır. Çünkü asıl borç muac-
cel olduktan sonra müteselsil kefilin kefalet borcunu ifa ederek sona
erdirme şansı vardır.
Kızılırmak
, kanun koyucunun burada “kanunun
öngördüğü hallerde” ifadesiyle müteselsil kefile doğrudan başvuru-
lamayacak hallerin düzenlendiği TBK md.586’yı kastettiğini öne sür-
mektedir.
42
Bu görüşe katılmakla birlikte; alacaklının takip başlattığı
ve takibe devam etmediği hallerde de, müteselsil kefilin takibe devam
edilmesini isteme hakkını kullanabilmesi gerekir.
43
Asıl borcun muaccel hale gelmesi alacaklının ihbarına bağlı oldu-
ğu durumlarda kefil, kefalet sözleşmesinin kurulmasından itibaren
bir yıl sonra alacaklıdan ihbarda bulunarak asıl borcu muaccel hale
getirmesini isteyebilir. Borç alacaklının bildirimi ile muaccel hale ge-
lecekse; kefil, alacaklının bildirimiyle birlikte muaccel hale gelen borç
için dava ve takip hakkını kullanmasını da ayrıca isteyebilir. Kanun
koyucu böylelikle kefili korumayı ve oluşabilecek belirsizliklerin önü-
ne geçmeyi amaçlamaktadır.
Kefilin yapacağı bildirimin şekli ve maddede yer alan bir aylık sü-
renin başlangıç tarihi konusunda herhangi bir düzenleme bulunma-
maktadır. Doktrinde, hukukumuzda genel olarak, irade beyanlarının
muhataba ulaşma tarihinin sürelerin başlamasına esas alındığından
bahisle, kefilin bildiriminin alacaklıya ulaşmasıyla bir aylık sürenin
42
Kızılırmak, s.39.
43
Şen, s.41.