

TBB Dergisi 2016 (127)
Deniz AKÇAY
435
karar kesinlikle AİHM içtihadı temelinde “olağanüstü” bir özellik ta-
şımamaktadır. Karardaki, tüm gerekçeler yerleşik AİHM içtihadına
dayandırılmış, konuya ilişkin bellibaşlı uluslararası düzenlemeler ve
uygulamalar da ayrıca dikkate alınmıştır. Bu noktada, karara ciddi sa-
yılabilecek bir eleştiri de yöneltilememiştir.
Bir yandan, ifade özgürlüğünün negatif sınırını çizerek, başvura-
nın söyleminin nefret söylemi niteliğini taşımadığını ve şiddete teşvik
edici bir içeriğinin bulunmadığını saptayan Mahkeme, diğer yandan
da, aynı söylemin kamu yararı açısından önemi bulunan bir siyasi
söylem niteliğini taşıdığını kabul etmekle, hakkın basit bir kullanıl-
masının ötesinde kullanılmasının gerekli ve yararlı olduğu mesajını
da vermiş bulunmaktadır. Bu şekilde soykırım/inkâr/suç paradigma-
sının yerine nefret söylemi ve şiddete teşvik niteliğini taşımamak kay-
dıyla tarihsel-siyasal söylem/kamu yararı işlevi paradigmasını ikame
etmiş bulunmaktadır.
Öte yandan,
Perinçek
kararı, daha geniş bir planda, Mahkeme’nin
başvuru taraflarının tarihe/geçmişe dayalı argümanlarının etkisinde
kalmaksızın ihlâl iddialarının incelenmesinde, Sözleşme hükümlerini
pozitif ve aktüel parametreler temelinde değerlendirme doğrultusun-
daki içtihadını da doğrulamaktadır. Örneğin, statüsünde komünist
bir rejimin öngörüldüğü açık olan bir siyasi partinin tescil talebinin
reddedilmesine ilişkin bir başvuruda, Mahkeme, Romanya halkının
totaliter komünist rejim sırasında maruz kaldığı baskıları ve çektiği
acıları ileri sürerek, tescil talebinin reddedilmiş olmasının Sözleşme’ye
uygunluğunu savunan Romanya Hükûmeti’nin ülkenin tarihine da-
yanan argümanlarını yeterli bulmamıştır.
94
Perinçek
kararındaki zaman kavramına yapılan atfın benzer diğer
kararlara göre çok daha uzun olması her türlü zaman itibarıyla yetki
sorunsalının ötesinde, tarihin serbestçe ve sınırsızca tartışılması hak-
kının önemini ve gereğini de ortaya koymaktadır.
bu yöndeki bir tasarıyı 2012’de reddetmesinden sonra, o içtihadı güçlendirmiş
olan Perinçek kararının dikkate alınmayıp yeni bir yasa tasarısının yeniden
reddedilmesi riski bulunduğuna işaret etmiştir.
94
Partidul Comunistilor (Neperecisti) et Ungureanu c. Roumanie, 46626/99, arrêt
du 3 février 2005, par. 58