

85
TBB Dergisi 2017 (128)
Gökhan Yaşar DURAN
sayılı Kanun’un 89/4) hem de suç olarak işlenişine ilişkin (AsCK m.63)
iki hükme yer verilmiş olmasıdır. Bu durumda yukarıdaki açıklanan
tekerrür konusu AsCK m.63 bakımından atlanmış olacaktır. Nitekim
kanun koyucu 6217 sayılı Kanun’la yaptığı bu değişikliğin nedenini te-
kerrür müessesi ile ilgili olan failin tehlikeliliği kriterine dayandırma-
makta, yukarıda açıklandığı üzere bunu ‘
devlet hizmetlerinin ve adaletin
hızlandırılmasını, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve yargılama faaliyetin-
de zaman ve emek kaybını önlemek amacı(na)’
bağlamaktadır.
Kanaatimizce kanunlarda düzenlenen bir eylemin, failin tehli-
keliliği göz önüne alınarak ilk işlenişinin kabahat, ikinci işlenişinin
suç olması hatalıdır. Çünkü ceza hukukunda esas alınan fail değil fi-
ildir. Bu nedenle failin aynı eylemi ikinci kere işlemesi ya kabahat-
lerde tekerrür
27
ya da suçta tekerrür kurumu içinde ele alınmalıdır.
Aksi takdirde karışıklık doğacaktır. Nitekim bu karışıklığın önüne ge-
çebilmek için, 5326 sayılı Kanun’un m.15/3’te; bir fiil hem Kabahatler
Kanunu’nda hem de Ceza Kanunu’nda düzenleniyorsa bu durumda
Kabahatler Kanunu hükümleri değil Ceza Kanunu hükümlerinin uy-
gulanacağı hükmolunmuştur. Burada madde hükmünde geçen ‘bir
fiil’ cümlesinin altı çizilmelidir.
Kabahatler Kanunu ve TCK incelendiğinde, bazı menfaatlerin hem
kabahat hem de suçla birlikte korunma altına alındığı görülmektedir.
(Örneğin: Kabahatler Kanunu’nun ‘
Gürültü’
başlıklı. 36’ncı maddesi ile
TCK m.183’ün
‘Gürültüye Neden Olma’
başlıklı maddesi). Ancak bu dü-
zenlemelerde kanun koyucu daha çok işlenen fiilin haksızlık içeriği-
ne göre bir karar vermekte ve işlenen fiili haksızlık içeriğine göre suç
27
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda kabahatler arasında tekerrür uygulamasına
ilişkin genel bir hüküm bulunmamakla birlikte özel kanunların kabahat içeren
bazı hükümlerinde, bazı durumlarda kanundaki bütün kabahatler arasında (ör-
neğin Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu m.8) bazı durumlarda da sadece aynı kaba-
hate ilişkin olarak (örneğin 2872 sayılı Çevre Kanunu m.23) tekerrür hükümlerine
rastlanmaktadır. Kabahatler arasında tekerrür uygulanmasını öngören bu düzen-
lemelerde, tekerrüre bağlanan sonuç genelde kabahat karşılığında uygulanacak
idari yaptırım miktarının artırılması şeklinde olmaktadır. Kabahatler Kanunu
m.17/5’nci fıkrası ve gerekçesi dikkate alındığında, tekerrür hükümlerinin uygu-
lanabilmesi bakımından önceki idari yaptırım kararının tamamen yerine getiril-
miş olması gerekmektedir. Bununla birlikte kanunlarda özel bir hüküm mevcut
olduğunda özel düzenlemedeki kural uygulanmayabilir. Nitekim örneğin, Çevre
Kanunu m.23, fiillerin işlenmesinden itibaren 3 yıl içinde yeni bir fiil işlenmesi
halinde tekerrür hükümlerinin uygulanacağını kabul etmiştir (Kangal, s.234).