

115
TBB Dergisi 2017 (132)
Ahu KARAKURT EREN
ratmak yoluyla sosyal düzen açısından müdahaleyi gerektiren ağır bir
ihtiyaç bulunmamaktadır. Asıl ihtiyaç KK’nın 36., ÇK’nın 20. madde-
sinin (h) bendinde düzenlenen kabahatler ve TCK’nın 183. maddesi
arasındaki belirsizliğin giderilmesidir.
3) Suçun hukuka aykırılık unsuru açısından ulaştığımız sonuçlar;
gürültüye neden olma suçunun mağduru belli bir kişi olan suçlardan
olmaması sebebiyle bu suç tipi bakımından ilgilinin rızası ve meşru
savunma hukuka uygunluk nedenlerinin oluşamayacağı, kanun hük-
münün yerine getirilmesi hukuka uygunluk nedeninin uygulama ala-
nı bulabileceğidir.
4) Suçun kusurluluk unsuru açısından ulaştığımız sonuçlar; zo-
runluluk halinin ve hukuka uygunluk nedenin varlığında hata duru-
munda yasaklılık yanılmasının kusurluluğu kaldırabileceğidir.
5) Gürültüye neden olma suçu açısından teşebbüse ilişkin ulaş-
tığımız temel sonuç, suçun maddi (neticeli) bir suç olması sebebiyle
teşebbüse elverişli olduğudur. Ancak vurgulamak gerekir ki suçun
potansiyel tehlike suçu olarak düzenlenmesi sebebiyle suç yolunda
teşebbüsün gerçekleşebileceği zaman aralığı kısadır. Kanun koyucu
tarafından gürültüye neden olma suçunun somut tehlike suçu olarak
yeniden düzenlenmesi halinde, somut tehlikenin varlığı objektif ceza-
landırma şartı haline geleceğinden bu ihtimalde teşebbüs hükümleri-
nin uygulanamayacağını düşünmekteyiz.
6) İştirak açısından ulaştığımız ilk sonuç, TCK’nın 183. madde-
sinde eylemin gürültü yapmak değil gürültüye neden olmak fiili esas
alınarak tanımlanması sebebiyle bizzat gürültü yapmayan ancak bir
başkasını araç olarak kullanarak gürültüye neden olan kişi dolaylı fail
değil, doğrudan fail olarak nitelendirilmesi gerektiğidir. İkinci sonuç,
gürültüyle ilgili kanunda öngörülen yükümlülüğün muhatabının yal-
nızca belli nitelikteki kişiler olarak düzenlenmiş olması durumunda
TCK’nın 40. maddesinin 2. fıkrasının uygulanması gerekeceğidir.
7) Çalışmamızda içtima bakımından ulaştığımız sonuçlar şöyle sı-
ralanabilir:
- TCK’nın 43. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen zincirleme suç
hükmünün gürültüye neden olma suçu açısından uygulanması müm-
kündür. Bu sonuç bakımından özellikle suçun mağdurunun toplumun