

114
Türk Ceza Kanunu’nda Gürültüye Neden Olma Suçu
Açıklanan nedenlerle gürültüye neden olma suçunun tipe uygun-
luk unsuru içinde yer alan eylem açısından ulaştığımız sonuç, mevcut
düzenlemenin kanunilik ve ceza hukukunun ikincilliği ilkelerine ay-
kırı olduğu ve tipe uygun eylemin daha dar kapsamlı olarak yeniden
düzenlenmesi ihtiyacının bulunduğudur. İfade edilen ihtiyacı karşıla-
mak üzere olması gereken hukuk açısından önerimiz tipe uygun ey-
lem tanımlanırken şu üç hususun gözetilmesidir. İlki, gürültü neden
olma eyleminin gürültünün kaynağı esas alınarak sınırlandırılmasıdır.
Bu bağlamda Alman Ceza Kanunu’nun 325a maddesinden yararlanı-
labilir. Söz konusu hükümde gürültüye neden olma tipikleştirilirken
fiilin bir tesisin (özellikle tesis işletmeleri ya da makinelerin) işletilme-
si sırasında gerçekleştirilmesi arandığı görülmektedir. İkinci husus,
gürültüye neden olma suçunun potansiyel tehlike suçu olarak değil,
somut tehlike suçu olarak formüle edilmesidir.
Son
husus, atıf suçu
formülasyonuyla bağlantılıdır. Bir derecelendirmeye gidilmeli, ihlalle-
ri halinde insan sağlığının zarar görmesi tehlikesi kuvvetli olan gürül-
tüyle ilgili yükümlülükler açıkça kanunla düzenlenmelidir. Ancak bu
suretle kanunilik ilkesine uygun olarak ilgili yükümlülüklerin ihlali
ile gürültüye neden olma suçu ilişkilendirilebilir. İhlalleri durumunda
insan sağlığı bakımından daha hafif tehlike oluşturan diğer yüküm-
lülüklerin tespiti yönetmeliklere bırakılabilir. Bu suretle ÇK’nın 20.
maddesinde çerçevesinde idari yaptırım uygulanması sağlanarak ceza
hukukunun ikinciliği ve kanunilik ilkesine uyumlu bir çözüm oluştu-
rulabilir.
2) Tipe uygunluk unsuru içinde yer alan sübjektif nitelikteki unsur
açısından ulaştığımız sonuçlar, gürültüye neden olma suçunun olası
kast da dâhil olmak üzere kasten işlenebileceği, kastın kapsamına gü-
rültüyle ilgili kanunla belirlenen yükümlülüklere aykırılık ve gürültü-
nün başkalarının sağlığının zarar görmesine elverişli nitelikte olması
hususlarının da girdiğidir.
Olması gereken hukuk açısından ise taksirle gürültüye neden ol-
manın TCK’da suç haline getirilmesinin isabetli bir tercih olduğu so-
nucuna vardığımızı vurgulamak istiyoruz. Çünkü hukukumuzda baş-
kalarının sağlığına zarar vermeye elverişli nitelikte gürültüye taksirle
neden olunmasının yaptırımı KK’nın 36. maddesi ve ÇK’nın 20. mad-
desinin (h) bendi dikkate alındığında zaten bulunmaktadır. Bu durum
gözetildiğinde taksirle gürültüye neden olma fiili bakımından suç ya-