

673
TBB Dergisi 2017 (133)
Selmin Burcu ÖZTEKİN
SONUÇ
Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmak her bir çalışan için bir
insan hakkı olarak değerlendirilmekte ve toplumun bütünü için önem
arz etmektedir. Bu sebeple yakın zamanlarda İş Sağlığı ve Güvenliği
temel alınarak iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı çalışanların
korunması sağlanmaya çalışılmış, bu paralelde düzenlemeler yapıl-
mıştır. Avrupa Birliği Uyum süreci doğrultusunda son yıllarda iş sağ-
lığı ve güvenliği konusunda çok sayıda düzenleme yapılarak Avrupa
Birliği müktesebatına uyumlu yapı oluşturulmaya çalışılmıştır. Özel-
likle 4857 sayılı İş Kanunu ile 6631 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Ka-
nunu ve bu kanunlar çerçevesinde çıkartılan yönetmelikler bu açıdan
önem arz etmiştir.
Sosyal devlet ilkesi gereği devlet iş sağlığı ve güvenliğiyle doğ-
rudan ilgilidir. Belirtilen nedenle her ne kadar iş hukuku işçi işveren
arasındaki iş sözleşmesi gereğince oluşan özel hukuk temelli bir ilişki-
yi düzenliyorsa da sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak iş sağlığı ve
güvenliğine aykırı hareket edilmesi halinde idare tarafından müdahale
edilmesi ve resmi denetim ve ceza yaptırımları ile gereğinin yapılma-
sı sağlanmalıdır. Bu halde devletin düzenlemelere aykırılık halindeki
rolü değerlendirildiğinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümlerin
özel hukuk kapsamında olmadığı kendine özgü kamu hukuku yaptı-
rımları olması sebebiyle bir yanıyla kamu hukukuna yaklaştığının ka-
bulü gerekecektir. Bu doğrultuda kanımızca iş sağlığı ve güvenliğine
ilişkin düzenlemeler emredici nitelikte düzenlemeler olarak değerlen-
dirilecektir.
İşin durdurulması işyerinde iş sağlığını ve güvenliğini sağlamak
amacıyla uygulanan idari yaptırım türlerinden biridir. Bu yaptırım
türüne göre İSG mevzuatına göre işverene yüklenen sorumlulukların
yerine getirilmesi halinde işyerinde iş kısmen veya tamamen durdu-
rulabilecektir. Ancak bu yaptırım türü ekonomik sonuçlarının ağırlı-
ğı göz önüne alındığında titizlikle uygulanması gereken bir yaptırım
türü olarak değerlendirilmelidir. İşin durdurulması da en nihayetinde
bir idari yaptırım olduğundan diğer tüm idari yaptırımlar gibi oran-
tılılık ilkesi ile de uyumlu olmalıdır. Bu durumda eğer işin kısmen
durdurulması ile tehlike önlenebiliyorsa ve aykırılık giderilebiliyorsa
tamamen kapatma yoluna gidilmemelidir.