

155
TBB Dergisi 2017 (özel sayı)
Süheyla Suzan Gökalp ALICA
B. Sürdürülebilir Kalkınma ve Kadınların Rolü
Kadınların, doğal kaynakları kullanarak ve onları yöneterek, ai-
lelerinin ve yaşadıkları toplumun devamını sağlama işlevleri dünya-
nın her yerinde aynıdır. Aile bireylerinin yetiştiricisi ve bakıcısı, aynı
zamanda eğiticisi olarak kadınlar, şimdiki ve gelecek kuşaklar için
yaşamın sürdürülebilirliğini ve kalitesini doğrudan etkileyerek, sür-
dürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynarlar.
Bu çerçevede tartışmalara konu olan sürdürülebilir kalkınma nedir
sorunun yanıtlanması gerekmez mi? Sürdürülebilir kalkınma
7
: 2872
sayılı Çevre Kanunu’na göre Sürdürülebilir Kalkınma; “bugünkü ve
gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan
çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esası-
na dayalı kalkınma ve gelişmeyi” ifade etmektedir.
Gelecek kuşakların düşünülmesi ve yaşamın devamlılığının sağ-
lanması sorumluluğu açısından kadınlar her zaman ve her yerde daha
“duyarlı” ve “etkili” konumdadır. Öncelikle kadının kendisine düşen
bu rolün öneminin farkında ve bilincinde olması gerekmektedir. Sür-
dürülebilir Kalkınma ilkesi; ekolojik denge merkezli olmak üzere, in-
sanoğlunun ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yapılan girişimlerin
sonucu olarak, doğal çevrenin bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarını kar-
şılama yeteneğinin kısıtlanmamasını hedefler. Bu tanımla, bireyler ara-
sındaki ekonomik eşitsizliğe ek olarak kuşaklar arasındaki fırsat eşitsiz-
liği sorunu ortaya çıkmaktadır. Eğitim yoluyla kadınları güçlendirerek,
sürdürülebilir kalkınmaya katılmaları açısından farkındalık sağlanma-
lıdır. Kadınlar, sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesinde hedef
kitle olarak farklı bir konumda bulunmaktadırlar. Kalkınmayı kadına
sunmak yerine, kadınları güçlendirerek kalkınmayı gerçekleştirmele-
rini sağlamak çok daha önemlidir. Çünkü toplam dünya nüfusunun
yarısından fazlasını kadınlar oluşturmaktadır. Bir yandan, kadının
gücü, toplum ve aile içerisindeki konumu kullanılmaksızın refaha ula-
şılabilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması mümkün ola-
mayacaktır. Diğer taraftan kadının toplumsal rolünün yeniden tanım-
lanmasının önemi anlaşılmalıdır. Bu çerçevede kadınların erkeklerin
7
Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu
tarafından 1987 yılında hazırlanan
“
Ortak
Geleceğimiz
”
belgesine göre; Sürdürülebilir Kalkınma bugünün ihtiyaçlarının,
gelecek kuşakların ihtiyaçlarının sağlanmasına yönelik kaynak ve yetenekleri
kısıtlanmaksızın karşılanmasıdır.”