

87
TBB Dergisi 2017 (özel sayı)
Fahri Gökçen TANER
cak kişinin bedeni üzerinde müdahale anlamı taşıyabilecek bu tür
bir uygulamanın idarenin takdirine bırakılması kabul edilemeyeceği
gibi
67
, bedensel bir müdahalenin kişinin rızası hilafına
68
ve zorla ya-
pılması da mümkün değildir. Zira insan haklarına saygılı bir hukuk
sisteminde kişinin vücudu üzerinde ciddi etkilere yol açacak böyle
bir tedbirin, sanığın rızasına bağlanması zorunludur. Anayasa’nın
13. maddesi uyarınca
“temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksı-
zın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak
ve ancak kanunla sınırlanabilir”
. Dolayısıyla kişinin beden bütünlüğü
üzerinde bu derece ağır bir müdahale ancak kanunla düzenlenebilir.
Kanunda hiçbir açıklık olmaksızın yönetmeliğe atıf yapılmakla yeti-
nilmesi, düzenlemenin kaynağının kanun olduğu anlamına gelmez.
Dolayısıyla söz konusu Yönetmeliğin hukuka aykırı olduğu yönün-
deki görüşe biz de katılıyoruz. Nitekim söz konusu Yönetmeliğin 7/1.
maddesinin iptali için Türk Psikiyatri Derneği tarafından Danıştay’a
yapılan başvuruda, Danıştay 10. Dairesi oy çokluğuyla ve son derece
isabetli bir yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.
69
Kararın gerekçesi
şu şekildedir:
“Bu sebeple; kişilerin vücut bütünlüğünü ilgilendiren ve ileride telafi-
si mümkün olmayacak sonuçlar doğurabilecek nitelikte uygulamalar içeren
bir düzenlemenin en temel çıkış noktasını oluşturan “tedavi” tanımının
Anayasa’nın 17. maddesi kapsamında Kanun’da belirtilmesi ve Kanun’un
öngördüğü sınırlar içerisinde Yönetmelik hükümlerine aktarılması gerekir-
ken, Kanun’da sınırları belirsiz “tedavi” kavramını da aşar nitelikte “yöntem-
ler” içeren davaya konu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamakta olup,
uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararlara yol açabileceği sonu-
cuna varılmaktadır.”
67
Veli Özer Özbek- Koray Doğan- Pınar Bacaksız- İlker Tepe, Türk Ceza Hukuku
Özel Hükümler, 10. Baskı, Ankara 2016, s. 343; Nurullah Kantarcı, Türk Ceza Hu-
kukunda Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu, Ankara 2016, s. 233.
68
Aynı görüş için bkz. Duygun Yarsuvat, “Mukayeseli Hukukta Cinsi Suçlar ve Mü-
eyyideleri
”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası,
Y. 1964, C. 30, s. 168;
Pervin Aksoy İpekçioğlu, “Cinsel Suçları Önlemede Kimyasal Kastrasyon Seçene-
ği”,
Ceza Hukuku Dergisi
, Y. 6, S. 17, Aralık 2011, s. 122 ve 123; s. 186. A. Caner Ye-
nidünya- Yusuf Yaşar, “Kastrasyon Cinsel Suç Faillerine Uygulanabilecek Uygun
Bir Yaptırım mıdır?”,
Türkiye Adalet Akademisi Dergisi
, Y. 4, S. 14, Temmuz 2013, s.
186.
69
E. 2016/12975, T. 07.06.2017. Karar için bkz.
http://www.psikiyatri.org.tr/uploadFiles/98201721930-Cinsel-Suclar-Danistay-Karari.pdf (SGT: 03.09.2017)