

Tutuklamaya İlişkin Temel Sorunlar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin...
60
tedbirlerin, tutuklama ile ulaşılacak amaca nasıl hizmet edecekleri
belirsizdir. Örneğin, kişinin sürücü belgesine geçici olarak el konul-
ması (CMK md. 109/3-d) onun kaçmasını (CMK md. 100/2-a) veya
delil araçlarını karartmasını ya da kişiler üzerinde baskı uygulamasını
(CMK md. 100/2-b) engellemeye elverişli değildir. Bu itibarla, CMK
md. 109/3’te yer alan ve tutuklama sebeplerine bağlı olarak uygu-
lanması öngörüldüğü halde, tutuklama tedbiriyle ulaşılmak istenen
amaçlarla ilgisi bulunmayan tedbirler (CMK md. 109/3-d, e, g ve i)
başka bir başlık altında düzenlenebilir
68
.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, 109/3-d, g ve h’de yer verilen ve aynı
zamanda 2002 Tasarısında da yer almakta olan yükümlülükler koruma
tedbiri olma özelliğinden çok, önleme tedbiri niteliği taşımaktadırlar
69
.
Ayrıca 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda da CMK’da yer
alanlara ek birtakım tedbirler
70
öngörülmüş bulunmaktadır (ÇKK m.
20). Bu hükme göre; “(1) Suça sürüklenen çocuklar hakkında soruştur-
ma veya kovuşturma evrelerinde adlî kontrol tedbiri olarak Ceza Mu-
hakemesi Kanunu’nun 109 uncu maddesinde sayılanlar ile aşağıdaki
tedbirlerden bir ya da birkaçına karar verilebilir:
a) Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak.
b) Belirlenen bazı yerlere gidememek veya ancak bazı yerlere gi-
debilmek.
c) Belirlenen kişi ve kuruluşlarla ilişki kurmamak.
(2) Ancak bu tedbirlerden sonuç alınamaması, sonuç alınamayaca-
ğının anlaşılması veya tedbirlere uyulmaması durumunda tutuklama
kararı verilebilir”.
Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak yükümlülüğü, mahke-
me kararında belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde suça sürüklenen
çocuğun belirlenen çevre dışına çıkmasının yasaklanmasını ifade eder.
Çocuğun kanuni temsilcisine, on gün içinde şube müdürlüğü veya
çeliştiği ve özel hukuk ilişkilerinin ceza hukuku alanına taşınmasına sebebiyet
vereceği doktrinde ifade edilmektedir. CENTEL/ZAFER, s. 369, 373.
68
FEYZİOĞLU, s. 1 vd; ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, s. 293.
69
ÖZBEK/SOYER, s. 382.
70
Çocuk Koruma Kanunu’nda CMK’nın aksine
“yükümlülük”ten değil, “tedbir”
den
söz edilerek terim birliği sağlanamadığı hususunda bkz. CENTEL/ZAFER, s. 371.