

Tutuklamaya İlişkin Temel Sorunlar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin...
66
Tedbirlere uyulmamasının sonucu, CMK m. 112’de düzenlenmiş-
tir
85
. Buna göre, adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen
şüpheli veya sanık hakkında hükmedilebilecek hapis cezasının süresi-
ne bakılmaksızın yetkili yargı merciinin hemen tutuklama kararı ve-
rebilmesi mümkündür. Böylece tutuklama yasağı öngörülen hallerde
alınmış olan adli kontrol kararlarına isteyerek uyulmaması halinde de
şüpheli veya sanığın tutuklanması mümkün olmaktadır. Ancak bu du-
rum adli kontrolden beklenen yararın gerçekleşmesi açısından faydalı
görülse de
86
, eleştirilebileceğini de burada tekrar hatırlatmak gerekir
87
.
Belirtelim ki, adli kontrol tedbirinin gereklerine şüpheli veya sanık
tarafından uyulmaması, otomatik olarak tutuklama kararı verilmesi
sonucuna yol açmamalıdır. Sulh ceza hâkimi veya olaya bakan mah-
keme, tutuklama açısından gerekli koşulların mevcut olup olmadığını
değerlendirmelidir. Öte yandan her ne kadar adli kontrol için şüpheli
veya sanığın savunmasının alınacağı açıkça öngörülmüş değil ise de;
şüpheli veya sanık tarafından yükümlülüklerin ihlal edilmesi nede-
niyle adli kontrol kararının kaldırılarak tutuklama kararı verilebilmesi
için, CMKm. 100 ve devamında tutuklama kararı verilmesi için aranan
gerekliliklere uyulmalıdır. Bu yönden, şüpheli veya sanığın savunma-
sının alınması ve bir müdafi yardımından yararlanma olanağının te-
min edilmesi, adil yargılama ilkeleri bakımından önem arz eder
88
.
VII. Adli Kontrolün Sona Ermesi ve Mahsup
Adli kontrol koruma tedbirinin uygulanması bakımından kanun-
da herhangi bir sınır söz konusu değildir. Gerçekten tutuklama süreli
olduğu halde, adli kontrol için bir süre öngörülmemiştir. Ancak tüm
koruma tedbirleri gibi, adli kontrol de geçici nitelikte olduğundan,
tedbirin uygulamasını gerektiren koşullar ortadan kalktığı ya da mu-
hakeme hükümle sona erdiği takdirde, adli kontrole de son verilmesi
gerekir
89
.
85
Burada
“tedbir”
yerine 109/3. ve 110. maddelerde olduğu gibi
“yükümlülük”
ten
söz edilmesinin Kanunda terim birliğinin sağlanması açısından daha yerinde
olacağını söylemek mümkündür. ÖZBEK/SOYER, s. 386.
86
Öztürk/Erdem, s. 555; Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar/Alan, s. 446.
Aynı yönde, Turhan Faruk, Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara 2006, 233.
87
Bkz. yukarıda başlık IV, 1-b (ÖZBEK/SOYER, s. 386).
88
Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar/Alan, s. 446-447.
89
Bu bakımdan, kanunda açıkça beraat, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı