

TBB Dergisi 2012 (98)
Sesim SOYER GÜLEÇ
69
koşulları incelemekle sınırlı olduğunu ve daha önceki başvurularda
varmış olduğu sonuçların dışına çıkılmasını gerektirecek herhangi bir
gerekçenin yer almadığını ifade ederek, başvuranın tutukluluk halinin
yasallığına ilişkin yaptığı itiraz sürecinde AİHS’nin 5/4 maddesi gere-
ğince hakkaniyete uygun yargılamanın gereğinin yerine getirilmediği
sonucuna varmaktadır
94
.
Son olarak belirtmek gerekir ki, adli kontrol kapsamında yer veri-
len yükümlülükler de, ilgilinin temel hak ve özgürlüklerine müdahale
oluşturmakta ise de CMK m. 141’de adli kontrol kararına hukuka aykı-
rı olarak başvurulması durumunda ilgiliye tazminat ödeneceğine iliş-
kin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Oysa hukuka aykırı olarak
başvurulan bir adli kontrol sonucunda ortaya çıkan zararın tazmininin
de mümkün kılınması gerekir
95
.
SONUÇ
Tutuklama ve adli kontrol uygulamasında yaşanan büyük sorun-
ların yasal düzenlemelerden çok uygulamadan kaynaklandığı anlaşıl-
maktadır. Anayasa, AİHS ve CMK’ya gerçek anlamda uygun olarak
verilecek kararlarla, yaşanmakta olan sorunlar tümüyle ortadan kalk-
masa da, azaltılabilir.
Kanunda, hakkında tutuklama kararı verilmiş olan şüphelinin
veya C. savcısının istemi üzerine tutuklamanın adli kontrol tedbirine
dönüştürülmesine olanak sağlanmış olmasına karşın, savcıların bu
olanağı yeterince kullanmamaları bir eksikliktir. Özellikle basın ve
yayın araçlarının desteğiyle tutuklamanın bir tedbir değil, peşin ce-
zalandırma olarak uygulanmasının teşvik ve destek görmekte olması,
tutuklama dışında verilen tedbir ve tahliye kararlarının ağır eleştiriler-
le karşılaşması, masumiyet karinesi ve yargı bağımsızlığı ilkeleri çer-
çevesinde son derece üzücüdür. Ayrıca teftiş endişeleri ile tutuklayan
değil, serbest bırakan yargıcın sorun yaşayacağı algısının güçlenmeye
başlaması düşündürücüdür. Bu noktada, koruma tedbirlerine aykırı-
lık halinde tazminatı düzenleyen hükümlerin genişletilmesi ve bu hü-
kümlere işlerlik kazandırılması zorunludur.
94
Aynı yönde, ayrıca bkz. Erkan İnan -Türkiye Davası (Başvuru No:13176/05);
Sevim vd./Türkiye Davası (Başvuru No: 7540/07, 7859/07 ve 11979/07).
95
Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar/Alan, s. 446.