

TBB Dergisi 2012 (98)
Sesim SOYER GÜLEÇ
67
Ayrıca, CMK m. 109/6’da, adli kontrol altında geçen sürenin,
muhakeme sonucunda hükmedilen cezadan indirilmeyeceği hükme
bağlanmıştır. Bunun sebebi, adli kontrol kapsamında öngörülen yü-
kümlülüklerin, kural olarak kişi özgürlüğüne müdahale oluşturma-
masıdır
90
. Ancak 109/3’ün (e) bendinde
“özellikle uyuşturucu, uyarıcı
veya uçucu maddeler ile alkol bağımlıflığından arınmak amacıyla hastaneye
yatmak dâhil tedavi veya muayene tedbirlerine tabi olmak ve bunları kabul
etmek”
şeklinde düzenlenmiş olan adli kontrol tedbirinde, bu hükmün
istisnaen uygulanmayacağı, yani bu sürenin cezadan indirileceği de
maddenin devamında belirtilmiştir (109/6, C. 2)
VIII. Adli Kontrol Kararına Karşı Başvurulacak Kanun Yolu
Adli kontrole ilişkin kararlara karşı itiraz kanun yolu açıktır
(111/2)
91
.
Soruşturma evresinde sulh ceza hâkimi tarafından verilmiş olan
kararlar ile kovuşturma evresinde mahkemece verilen adli kontrol ka-
rarlarına karşı itiraz edilebilmesi mümkündür. İtiraz kanun yolu, CMK
m. 267 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir
92
. Görüldüğü gibi, gerek so-
kararlarının adli kontrolü sona erdireceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamakta
ise de böyle bir durumda sanığın serbest bırakılması gerekir. ÖZTÜRK/TEZCAN/
ERDEM/SIRMA/SAYGILAR/ALAN, s. 445.
90
ÖZBEK/SOYER, s. 383. Aynı yönde, ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/
TEPE, s. 297.
91
“…anılan Kanun’un 111/2. maddesindeki “Adli kontrole ilişkin kararlara itiraz edilebi�
lir.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesince ilk defa
şüpheli hakkında tahliye ve adli kontrole ilişkin karar verildiği cihetle, Cumhuriyet Başsav�
cılığınca yapılan 18.4.2008 tarihli itiraz üzerine bir karar verilmesi gerektiği dikkate alın�
maksızın, yazılı şekildeki gerekçeyle itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülemedi�
ğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu, Yüksek
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.5.2008 gün ve 29640 sayılı Kanun
Yararına Bozma talebine atfen C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye ihbar ve dava
evrakı birlikte tevdii kılınmakla…”
Y. 5. CD, E. 2008/9466, K. 2008/7622, T. 16.7.2008,
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm, Erişim Tarihi: 20.09.2011.
92
“Kasten yaralama suçundan sanık M….B…’nin yargılanması sonucunda adli kontrol
tedbirinin uygulanmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 9.5.2006 tarihli hük�
mün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenmekle ……sanık hakkında
5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun 20. maddesi gereğince verilen tedbir kararının,
aynı Kanunun 14. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, 5271 Sayılı CMK’nın 264. maddesi
hükmü dikkate alınarak sanık müdafiinin yasal süre içerisinde verdiği temyiz dilekçesi
itiraz niteliğinde kabul edilip bu hususta merciince karar verilmek üzere dosyanın ince�
lenmeksizin mahalline iadesine oybirliği ile …”
Y. 2. CD, E. 2008/1572, K. 2008/7202,
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm.