Background Image
Previous Page  411 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 411 / 521 Next Page
Page Background

410

194. maddesinin 1. fıkrası

8

uyarınca diğer eşin rızası olmaksızın devir

yapma yasağı ihlal edilmeye devam edilmektedir.

Mevcut durumda tüzüğün ve ilgili genelgenin yürütmesinin dur-

durulmasına hangi sebeple karar verilirse verilsin dayanağı olan ka-

nun maddesinin yok sayılması açıkça hukuka aykırıdır, halihazırda

tapu dairelerinde yapılan tüm devirlerde aynı bankaların kredi söz-

leşmelerinde yaptığı gibi gayrimenkul üzerinde aile konut şerhi olup

olmadığına bakmaksızın devri yapan eşin rızasını arama zorunluluğu

bulunmaktadır. Bunun aksine yapılan tüm devirlerde telafisi güç ve

imkansız zararların doğduğu ve doğacağı ve burada devletin yüküm-

lülüğünün de olduğu son derece açıktır.

Devletin bir yandan kanun maddesi yaparak koruduğu menfaa-

ti diğer yandan yargı kararına dayalı olarak çıkardığı genelge ile yok

sayması kendisi ile çelişmesinden başka bir şey değildir.

Uygulamada sıklıkla taraflar, anlaşmalı boşanma protokollerinde

ve çekişmeli boşanma davalarında dava dilekçelerinde, diğer tarafın

adına tescilli olan tapuların kendi adlarına devrine karar verilmesini

talep etmektedirler. Keza mahkemeler de talep uyarınca davalı adına

tescilli gayrimenkulün, istemde bulunan davacı tarafa devredilmesi-

ne ilişkin karar vermektedirler, bu kararın sonunda davalı eş, gayri-

menkulü devretmemekte ve bu nedenle davacı tarafından ayrıca dava

açılmak mecburiyetinde kalınmakta, yüksek harçlar ödenmektedir ya

da davalı devre yanaşsa dahi yine tapudaki harçların ödenmesi dava-

cı tarafa kalmakta sırf bu nedenle karar uygulanamamaktadır. Oysa

Yargıtay’ın da yerleşik içtihatları uyarınca mahkemeden “davalı” adı-

na kayıtlı gayrimenkulün tapusunun iptali ile “davacı” adına tescili

8

Medeni Kanunumuzun 194. Maddesinin 3. Fıkrası “Aile konutu olarak özgülenen

taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin

verilmesini isteyebilir.” şeklinde olup Tapu Sicil Tüzüğü’nün 57. Maddesinin d

bendi kanunun uygulanması hususunda açıklık getirmiş ve gayrimenkulün sa-

hibi olmayan eşin talebi ile tapuda aile konutu şerhinin işlenmesi için, konutun

aile konutu olduğunu kanıtlayan muhtarlıktan ve varsa apartman yönetiminden

alınmış belge ile birlikte vukuatlı nüfus kayıt örneği veya evlilik cüzdanının tapu

müdürlüğüne sunulmasını yeterli göstermiştir. Buna bağlı olarak 2002/7 sayılı

genelgenin “Aile Konutu Şerhi” başlıklı Bölümünün 1. maddesi ile Tapu Müdür-

lüklerine gayrimenkulün sahibi olmayan eşin tüzükte belirtilen belgeleri sunması

halinde mahkeme kararı veya ilgilinin rızası aranmaksızın aile konut şerhi düşü-

leceği bildirilmiştir.