Background Image
Previous Page  15 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 15 / 413 Next Page
Page Background

İşyeri Kira Gelirlerinin Beyan Durumu ve Vergi Yükünün Ölçülülük ve Eşitlik İlkeleri ...

14

Mali güce göre vergilendirme aynı zamanda gelir ve servet eşitsiz-

liklerini azaltması yoluyla sosyal devletin temellerinden birini oluştu-

rur. Kısaca mali güce göre vergilendirme, sosyal devletin vergi adaleti

ilkesini de oluşturur. Gelir arttıkça daha yüksek oranda vergi almayı

içeren “artan oranlılık” oransal olarak yüksek gelirlilerden düşük ge-

lirlilere göre daha fazla vergi almaya imkân vermesi nedeniyle sosyal

devlete ulaşmada önemli bir araç rolü üstlenir. Vergilerin kamu hiz-

metlerinin finansmanında kullanıldıkları düşünüldüğünde yüksek ge-

lirlilerden alınan vergilerin kamu harcamaları yoluyla düşük gelirlilere

(mali gücü düşük olanlara) transferi söz konusu olur. Bu durum gelirin

yeniden dağılımı şeklinde ifade edilir. Anayasasında sosyal bir hukuk

devleti olduğu yazan bir devletin haklı nedene dayanmayan hallerde

vergi adaletini zedeleyen düzenlemelere geçit vermemesi gerekir.

3. Eşitlik

Eşitliğin özünde en az iki şeyin çeşitli açılardan birbirine denk ol-

ması yatar. Denkliğin karşılaştırmaya dayanan bir kavram olması ne-

deniyle eşitlik ilkesinin özünde bir şeyin başka bir şeyle karşılaştırıl-

ması vardır. Eşitlik ilkesi hukuk devletinin ana değerlerinden biri olup

adaletin sağlanması yanında keyfilik yasağını da içinde barındırır. Bir

başka ifadeyle eşitlik ilkesi keyfiliğe izin vermez.

Eşitlik kavramının biri “mutlak eşitlik” diğeri “nispi eşitlik” olmak

üzere iki çeşidi vardır.

Mutlak eşitlik, hukuk kurallarının aynı veya farklı

konumda olsun ilgili kuralın herkese aynı biçimde uygulanmasını; nispi eşitlik,

aynı (eşit) durumda olanlara aynı, farklı durumda olanlara farklı hukuk kural-

larının uygulanabilmesini ifade eder

.

3

Mutlak eşitlikte söz konusu kural, bir

kişiyi diğerinden ayırt eden herhangi bir özelliği dikkate almadan her-

kese aynı biçimde uygulanır. Nispi eşitlikte ise eşit olmayanlara aynı ku-

ralların uygulanmasının eşitliği zedelediği ve bunlara farklı kuralların

uygulanması gerektiği savunulur. Eşit olmayan kişilere farklı kuralların

uygulanması nispi eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz.

Bu çerçevede nis-

pi eşitlikte bir yasanın aynı hukuksal durumda olanlar arasında bir ayrım ve

ayrıcalık yaratmaması nasıl esas ise, farklı hukuksal durumda olanlar arasında

farklı kurallar getirilmesi esastır.

Örneğin mükelleflerin, gelir unsurlarına,

faaliyet alanlarına, mükellef gruplarına göre beyan bakımından ayrı

vergisel düzenlemelere bağlı tutulabilmesi bu sayede mümkün olur.

3

Geniş bilgi için bkz; Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku Dersleri, Ekin Basım

Yayın Dağıtım, Bursa, 2012, s. 99.