Previous Page  440 / 457 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 440 / 457 Next Page
Page Background

439

TBB Dergisi 2017 (130)

Uğur BAYILLIOĞLU

Hakemlik Mahkemesi, kendine has bir ekonomik yaşam şartı hak-

kındaki tespitlerini de kararın 543. paragrafında özetlemiştir. Buna

göre; kendine has ekonomik yaşamı bulunma terimi, insan yerleşimi

gerekliliği ile bağlantılıdır ve birçok örnekte bu iki şart beraber görü-

lecektir. BMDHS’nin 121/3. maddesi, adasal yapının ekonomik değer

sahibi olmasını değil, ekonomik yaşamı sürdürebilirliğini kastetmek-

tedir. Ekonomik yaşam, bir adasal yapıya veya adasal yapı grubuna

yerleşen ve orayı evleri yapan insan topluluğunun yaşam ve geçimini

ifade eder. BMDHS’nin 121/3. maddesine göre söz konusu ekonomik

yaşam, adasal yapının kendisine ait olmalıdır. Bu nedenle ekonomik

yaşam, adasal yapının bizatihi kendisine yönelik bir şartı ifade eder;

yoksa söz konusu adasal yapıyı çevreleyen deniz alanı veya deniz ya-

tağına odaklı değerlendirilmez. Dolayısıyla tamamen dış kaynaklara

dayanan veya yerleşik halkın katılımı olmaksızın yapılan yeraltına

yönelik ekonomik faaliyetler, adasal yapının bizatihi kendisiyle ilgi-

li faaliyetler olmadığı için kendine has ekonomik yaşama sahip olma

şartını karşılamaz. Diğer herhangi bir yerde bulunan bir halkın men-

faati uğruna doğal kaynakların çıkarılması için icra edilen yeraltına

yönelik ekonomik faaliyetler, ekonomik kazanç için kaynakların işle-

tilmesi anlamına gelir. Fakat bir adanın kendine has ekonomik yaşa-

mını oluşturur şekilde değerlendirilemez.

Dikkatli bir okuma, burada Hakemlik Mahkemesi’nin bu şarta

ilişkin bir alan kısıtlaması yaptığını ve böylece gerek diğer devletle-

rin deniz yetki alanlarını gerekse de insanlığın ortak mirasını oluş-

turan deniz alanını koruduğunu gösterecektir. Bu koruma, Hakemlik

Mahkemesi’nin kararın önceki bölümünde yaptığı bir değerlendirme

ile beraber okunmalıdır.

b) Hakemlik Mahkemesi’nin Kendine Has Ekonomik Yaşam

Şartına Getirdiği Alan Kısıtlaması:

Kendine has ekonomik yaşam şartı ile bağlantılı önem arz eden

temel bir husus, kendine has bir ekonomik yaşamı oluşturan ekono-

mik faaliyetin, hangi alanda gerçekleşmesi gerektiğidir. Bu çerçevede

Hakemlik Mahkemesi, bitişik deniz alanları bağlamında, bir adasal

yapının muhtemel münhasır ekonomik bölge, kıta sahanlığı veya ka-

rasularından kaynaklanan ekonomik faaliyetlerin, söz konusu adasal

yapıya ekonomik yaşam bahşetmek için yeterli olup olmadığı şeklin-