Previous Page  391 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 391 / 405 Next Page
Page Background

390

Avukatın “Özen Yükümlülüğü” (Av. K. M. 34; TBK.m.506/Iıı) ve “Görevi Kötüye Kullanma Suçu”

getirilmesi de savsama/ihmal kavramına girmelidir.

85

Bu görüş Yargı-

tay tarafından da benimsenmiştir. Buna göre, fail görev gereği yapmak

zorunda olduğu işlemi yapmakla birlikte, bu işlemin yapılması için

gerekli yöntemi uygulamamış ise ihmali davranışla suç işlenmiş olur.

86

Bu durumda görevin belirli bir biçimde yapılmasına yönelik olarak il-

gili mevzuatta açık bir düzenleme bulunmuş olmalıdır. Örneğin, bir

başvurunun özel formu doldurulması gerekirken, normal bir dilekçe

ile işin yapılması durumunda görev gerektiği gibi yapılmamış olacak-

tır. Fakat fiilin bu şekilde işlenmesi durumunda hareketin ihmali oldu-

ğu söylenemeyecektir. İşlemin gerektiği gibi yapılmamasında ihmali

davranış var ise de, asıl eylem gerekmediği gibi işlem yapmak olaca-

ğından icrai bir davranmışla suç işlenmiş olmaktadır.

87

Bu tarz fiillerin,

görevi yasaya aykırı yapma biçiminde ve aktif hareketle gerçekleşme-

si durumunda 240. maddedeki suçun oluştuğu kabul edilmektedir.

88

Dolayısıyla 5237 sayılı Kanun açısından benzeri fiillerin 257/1. madde

kapsamında olduğu kabul edilmelidir.

Görevin gereklerini yapmakta ihmal eylemi, görevin yapılmaması

biçimindeki ihmali hareket ile tamamlanmakta, suç ise kanunda sayı-

lan neticelerin doğması ile oluşmaktadır. Ancak bu suç bakımından,

suç tarihinin tayini

kimi zaman güçlük çıkarmaktadır. Bu güçlük,

görevin yapılması için kesin bir sürenin bulunmadığı durumlara öz-

85

Sahir Erman/Çetin Özek, Kamu Güvenine Karşı Suçlar s. 160.

86

“PTT Başmüdürlüğünde gişe memuru olan sanığın, yönteme aykırı biçimde APS

gönderisini kontrol etmeden kabul etmekten ibaret eyleminin TCY’nin 230. mad-

desine uyan suçu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan aynı Yasanın 240/2.

maddesiyle hüküm kurulması, yasaya aykırıdır.” 4.CD.22.2.2005, 13734/1280.

“Bu hükümden (TCK 230) anlaşılacağı üzere belli bir kamu hizmeti veya görevi

yapan memurun yapmakla görevli olduğu işi yapmaması veya yasaya göre ya-

pılması gereken biçimde yerine getirmemesi veya geciktirmesi suç sayılmıştır.”

CGK. 6.10.1998, 6-214/296. “...memurun yapmakla görevli olduğu işi yapmaması

veya yasaya ve düzene göre yapılması gereken biçimde yerine getirmemesi veya

geciktirmesi suç sayılmıştır.” CGK. 11.2.1991,

87

Nitekim bu görüşü ileri süren yazarlar, 240. maddeyle ilgili açıklamaları sırasında

görevi gerektiği gibi yerine getirmeme halinde de ortada farklı şekilde yapılan bir

görevin ve dolayısıyla bir “fıü”in bulunduğunu, bu nedenle de ihmalin bu türü ile

240. maddedeki suçu ayırt etmenin hayli zor olduğunu belirtilmektedirler; (Sahir

Erman/Çetin Özek, age. s. 213.)

88

Sanığın tebliği, muhatap yerine aynı çatı altında oturmayan yakınına yapma-

sı biçimindeki aktif eyleminin TCY’nin 240/1. maddesine uyduğu gözetilme-

den aynı yasanın 230/1. maddesi ile hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

4.CD.

27.3.2001,2710/3202.