

TBB Dergisi 2012 (101)
Nilüfer BORAN GÜNEYSU
55
pılabilir (m. 78 vd.), muhafaza tedbiri (m. 113/II, 159, 162, 270, 271)
alınabilir ve tebligat yapılabilir.
84
Tâlik halleri, İcra ve İflas Kanunu’nun 52 ilâ 55. maddeleri arasında
düzenlenmiştir. Buna göre borçlunun yakınlarından birinin ölümü (m.
52), borçlunun ölümü (m. 53), borçlunun tutuklu veya hükümlü olma-
sı (m. 54), borçlunun asker olması (m. 54a), borçlunun ağır hastalığı
(m. 55) genel tâlik halleridir. Konkordato mühleti (m. 287) ve fevkalâde
hallerde mühlet (m. 317-330) özel tâlik halleri olarak kabul edilmiştir.
Kanunda sınırlı olarak gösterilen bu tâlik hallerinde icra takip işlemi
yapılamaz. Ancak borçlunun mal kaçırma ihtimali söz konusu ise, ha-
ciz yapılabilir.
85
Tâlik hallerinde sürelerin işlemesi durmaz. Borçlu veya
icra organları için konmuş sürenin son günü, erteleme gününe rastlarsa
süre, ertelemenin bitiminden itibaren bir gün daha uzar (m. 56).
86
Tatil-tâlik hallerine rağmen, icra takip işlemi yapılırsa, borçlunun
hangi hukukî imkâna başvurması gerekir?
Pekcanıtez/Atalay/Sungurte-
kin-Özkan/Özekes,
tâlik hallerine rağmen icra takip işlemi yapılması du-
rumunda, borçlunun erteleme halinin sona ermesinden sonra şikâyet
yoluna başvurarak, o işlemi iptal ettirebileceğini kabul etmektedir.
87
Postacıoğlu,
bu konuda üç tür yaptırım bulunabileceğini belirt-
mektedir. İlk görüş, tatil-tâlik hallerinde yapılan işlemlerin bizatihi
batıl olması yönündedir. Bu yaptırım gereğince, borçlu şikâyet yo-
luna başvurmasa bile, bu işlemin butlanını ileri sürmek imkânına
sahiptir.
Postacıoğlu,
Türk uygulamasının da bu şekli benimsediğini
ifade etmektedir. İkinci görüşe göre, tatil-tâlik hallerinde korunmak
istenen, borçlunun menfaatidir ve bu hükümden yararlanmayı da,
yine borçlunun iradesine bırakmak gerekir. Bu nedenle, bu işlemler
ancak borçlunun şikâyeti üzerine iptale tâbi tutulmalıdır. Hatta bu-
rada şikâyet hakkının tâbi olduğu sürenin bile, erteleme hükümlerin-
den yararlanması gerektiği belirtilmiştir. Üçüncü görüş ise, Federal
84 Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 100-101; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin-Özkan/Öze-
kes, s. 134-135; Postacıoğlu/Altay, s. 301; Üstündağ, s. 76.
85
Postacıoğlu,
mal kaçırma halinde yapılması gerekenin sadece haciz ve bu anlam-
da öncelikli olarak ihtiyatî haciz olduğunu düşünmektedir. Mal kaçırma ihtimali
dikkate alınarak borçluya, örneğin ödeme emrinin tebliğ edilemeyeceğini belirt-
mektedir (Postacıoğlu/Altay, s. 306).
86 Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 101-103; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin-Özkan/Öze-
kes, s. 137; Postacıoğlu/Altay, s. 302 vd; Üstündağ, s. 76-77.
87 Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin-Özkan/Özekes, s. 137.