Background Image
Previous Page  107 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 107 / 465 Next Page
Page Background

Başkanlık Sistemi Üzerine Amerika Birleşik Devletleri ve Azerbaycan Modeli Karşılaştırması

106

lişmişliğine göre değişir. Ayrıca Anayasa’nın 3. maddesinde belirtilen

konularda (vergi ve devlet bütçesi, af, seçimi (atanması) veya onaylan-

ması yasama ve (veya) yürütme organlarının yetkisine giren görevli

kişilerin seçimi, atanması veya onaylanması) referandum dahi yapıla-

mayacaktır. Anayasa’nın bu kadar katı olması sebebiyle değişen top-

lumsal ihtiyaçlara cevap verememesi durumunda, sistemin krizlere

sürüklenebileceği, demokrasiden sapmaların dahi olabileceği düşünü-

lebilir.

Azerbaycan’da hükümet sistemi yönünden belki istikrar ve etkin-

lik sorunu yaşanmayacaktır. Fakat sistem başkanlık sisteminin tipik

“kazananın her şeyi kazandığı, kaybedenin her şeyi kaybettiği”

şeklinde

açıklanan risklerini taşımaktadır. Zaman içerisinde muhalefetin geliş-

mesi ile birlikte, siyasal açıdan ikiye bölünmüş bir toplumun oluşması

kuvvetle muhtemeldir. Bu da, sistemin demokratikliği ve meşruluğu

üzerindeki şüphelerin ne denli haklı olduğunu bir kez daha ortaya çı-

karmaktadır. Azerbaycan’ın, ABD’deki gibi bağımsız ve etkili bir yargı

erkine sahip olduğunu söylemek de mümkün değildir.

Anayasa tarafından getirilen hükümet sisteminin iyi işleyip işle-

mediğine karar verirken, inceleme konusu ülkedeki halkın eğitim dü-

zeyini, demokratik kültürün gelişmişliğini, parti sisteminin de ince-

lenmesi gerekir. Çok partili sistemlerde başkanlık sisteminin işlemesi

güç olacaktır. Başkanlık sistemi çok arzu edilen etkin ve istikrarlı bir

yönetime olanak sağlaması için, başkanın yasama organında sağlam

bir çoğunlukla desteklenmesi gerekir. Aksi halde kendisinden etkinlik

ve istikrar beklenen başkanlık sistemi, tam tersine bir istikrarsızlık ve

kavga sistemi haline dönüşebilir. Azerbaycan’da ABD’deki geleneğin

aksine, parti sisteminin de oturmuş olduğu söylenemez. Anayasaların

ve daha genel anlamda kanunların yaşamaları toplum tarafından ka-

bul görmelerine bağlıdır. Ne kadar mükemmel anayasa veya kanun

yapılırsa yapılsın, toplum ile uyumlu olmayıp kabul görmemeleri

halinde, halkın gözünde meşruiyet kazanamayacakları ve birer yazılı

belge olmaktan öteye geçemeyecekleri unutulmamalıdır.