

ÖZBEY İMAMOĞLU’NUN ARDINDAN
“Dostlarla da yollar ayrılıyor bir bir
Gittikçe artıyor yalnızlığımız”
Cahit Sıtkı Tarancı/Otuzbeş Yaş
Bu yıl da sevgili arkadaşım, dostum Öz-
bey İmamoğlu’nu kaybettim. Sevgili Özbey
ile, o kadar uzun zaman oldu ki, ne zaman,
hangi koşullarda tanıştığımı anımsayamı-
yorum. Sanırım yine rahmetli olan Artvin/
Borçkalı Şükrü Akdemir veya uzun ömürler
dilediğim yine Borçkalı Ahmet Vehbi Melek
vasıtasıyla, 1956 yılının hukuk fakültesinin
imtihan günlerinde (Nisan-Temmuz gibi) ta-
nışmış olmalıyım.
O günden ölümüne kadar hukuk alanın-
da, TBB çatısında, politikada hiç aksamayan
bir iletişim ve arkadaşlığımız oldu. Özbey’le
Ankara Hukuk Fakültesi’nin 1959 dönemi mezunu olmaktan öte ortak yan-
larımız vardı.
Türkiye Barolar Birliği’nde aynı dönemde, 1984–1993 yıllarında, O
Disiplin Kurulu, ben Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulunduk.
Fakülte yıllarında araştırıcı, sorgulayıcı bir öğrenci idi. Dışarıda çalı-
şırdı, Nevres Abla ile evli idi. İlk çocukları Selim’den sonra son sınıfta Te-
oman dünyaya geldi. İsmini benden esinlenerek koyması dostluğumuzun
ilk günden nasıl sağlam temeller üzerine kurulmuş olduğunu gösterecek
niteliktedir. Kendisinden küçük bizlere hep öğretmek, öğrendiklerini biz-
lerle paylaşmak isterdi. Hukukun dışında tarih, edebiyat ve felsefe kitap-
larından hiç vaz geçmedi. Bu konularda tartışmayı, paylaşmayı severdi.
Nevres Abla ile görünmez bir okuma yarışı içinde idiler. Son ziyaret
ettiğimde gözleri dolayısıyla artık çok okuyamadığından yakınıyordu.