Background Image
Previous Page  326 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 326 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Hüseyin BİLGİN

325

kurul tarafından reddedilmesi halinde davanın nerede açılacağıdır.

4982 sayılı Kanunla ilgili yapılan başvuruların ilgili idarelerce redde-

dilmesi ve bu karara karşıda Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na

başvurulması ve bu kurulunda başvuru reddetmesi halinde davaların

Ankara İdare Mahkemelerinde açılacağının kabul edilmesi durumun-

da Ankara idare mahkemelerinin vereceği kararlara itiraz edilmesi ha-

linde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin iş yükünde önemli bir artış

olacağı hususu da gözden kaçırılmamalıdır.

İ-

Tek hakimle verilen bütün kararlara karşı bölge idare mahkeme-

lerine itiraz edilecektir. İncelememize konu olan değişiklik paketinin 35.

maddesiyle 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri

ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un

7. maddesindeki tek hakim sınırı 25.000,00 TL’ye çıkartılmıştır. Böylece

tek hakimle görülecek dava sayısında oldukça artış olmuştur. Özellikle

vergi mahkemelerine uyuşmazlık konusu olan bir çok ceza, birçok idari

para cezası tek hakim sınırının altında kalmaktadır.

Yeri gelmişken hemen belirtmekte fayda var ki bazı meslektaşları-

mızın 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinde yer alan ve itirazın bölge

idare mahkemelerine gönderilmesi düşünülen konuların tamamının

tek hakimle görülmesi düşüncesi bulunmakla birlikte, biz bu düşün-

ceye katılmamaktayız. İdari yargının kendine özgü yapısı, hukuka

uygunluk karinesinden yararlanan bir idari işlemin dava konusu edil-

mesi, meslek içindeki hakimlerin kıdemi ve birbirini yetiştirmesi gibi

hususlar nazara alındığında adli yargı yerlerinde görülen davalarla bu

hususların kıyaslanamayacağı kanaatindeyiz.

Öte yandan, maddenin önceki düzenlemesinde

“213 sayılı Vergi

Usul Kanunu uyarınca verilen işyeri kapatma cezalarından”

kaynaklanan

davalar olarak ( e ) bendinde düzenlenmiş ve tasarıda da bu hüküm

aynen korunmuş idi ancak 6352 sayılı Kanunun yasalaşma sürecinde

bu fıkra hükmü yasa metninden çıkartılmıştır. Böylelikle artık bu da-

valarda itiraz yerine temyiz yoluna gidilecektir.

Aslında 2577 sayılı Kanunun 45. maddesi hakkında daha önce çı-

kan 6217 sayılı Kanunda da değişiklik öngörülmüş ancak bu değişiklik

daha sonra komisyon tarafından tasarıdan çıkartılmıştı. Önceki tasarı

metnine baktığımızda;