Background Image
Previous Page  381 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 381 / 465 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

380

medilebileceği hakkında herhangi bir soruşturma bulunmayan şüpheli olarak

dahi ifadesi alınmayan

M.U.’ya

herhangi bir şekilde manevi tazminat veril-

mesinin söz konusu olamayacağı,

Araç sahibinin sadece aracına el konulması sebebiyle toplum içerisinde

küçük düşürüldüğü, suçlu gibi bakıldığı gerekçesinin yasanın amacına uygun

düşmeyeceği, aksine kabulünün herhangi bir şekilde kişinin ifadesine başvu-

rulması, aracının, konutunun veya üzerinin aranması durumunda dahi ma-

nevi tazminat verilmesi için gerekçe oluşturacağı,

Yasa; uzun yıllar gözaltı veya tutukluluk olmaksızın ağır veya yüz kızar-

tıcı suçlardan yargılanıp beraat eden kişilere dahi manevi tazminat verilece-

ğini düzenlememişken sırf faturasız, sevk irsaliyesiz, orijinal olmayan çuval-

larda şeker taşınan ve bu iş için vergi kaydı olmayan özel aracı nakil vasıtası

olarak kullanılan davacıya ait aracın el konulması sebebiyle manevi tazminat

verilmesi, yasanın amacına ve ruhuna aykırı olduğundan sayın çoğunluğun

bu yönde hükmün onanmasına dair kararına katılmıyorum”

görüşüyle karşı

oy kullanmıştır.

Yargıtay C. Başsavcılığınca 04.01.2011 gün ve 10407 sayı ile;

“Davacının üzerine kayıtlı 73 .. … plakalı araç, kaçakçılık dosyası şüp-

helisi Ş.B.’nin sevk ve idaresinde Uludere istikametinden Şırnak istikametine

seyrederken arama noktasına geldiğinde durdurulmuş ve aracın incelenme-

sinde ‘14 çuval kristal toz şeker olduğu, çuvalların ağzının çuvaldız kullanı-

larak iple rastgele düzensiz dikilmiş olduğu’ tesbiti yapılmıştır. Şüpheli Ş.,

03.08.2005 tarihli 17214 seri nolu E. Kırtasiye tarafından düzenlenmiş ve

alıcısı U. Gıda olan ve herhangi bir adres yazmayan fatura ibraz ederek ‘Şe-

kerleri Cizre İlçesinde ihtiyacı olana satarak parasını E. Kırtasiye’ye teslim

ederek kira param olan 45 YTL alacaktım’ şeklinde ifade vermiştir.

Şüpheli olarak ifadesi alınan H.A. 04.08.2005 tarihinde verdiği ifadede

‘el konulan şekerler ile araç bizim şirketimize aittir şekerleri alıp Cizre’ye sat-

mak üzere ben araç şoförü olan Ş.B.’yi göndermiş idim’ şeklinde ifade ver-

miştir. Ayrıca aynı şüpheli 04.08.2005 tarihli dilekçesinde ‘kaçakçılığa konu

aracımın tarafıma teminatsız olmazsa teminatla iade edilmesini’ talep ederek

aracın kendisine ait olduğunu iddia etmiştir.

Görüldüğü üzere her iki şüphelinin beyanlarında aracın tescil sahibi olan

davacı

M.U.

hakkında hiç bir iddiada bulunulmamıştır. Nitekim tazminat

dosyası davacısı

M.U.

, 05.08.2005 tarihli dilekçesinde kendi üzerine tescilli