Background Image
Previous Page  382 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 382 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Yargıtay Kararları

381

aracın kaçakçılık olayına ne şekilde karıştığını ve şahıslarla irtibatını açıkla-

madan ‘... kaçakçılığa konu adıma kayıtlı 73 .. … plakalı aracımın tarafıma

teminatsız olarak iade edilmesini istiyorum’ demiştir.

Kaçakçılık olayına karıştığı düşünülen araç hakkında 09.08.2005 tarihli

karar ile teminat karşılığında ve trafik kaydına şerh konulmak suretiyle iade-

sine karar veriliyor. Suçta kullanıldığı düşünülen araç, gerek tescil kaydı sa-

hibi görünen davacı

M.U.

gerekse aracın şirketine ait olduğunu iddia eden ve

şüpheli olarak ifadesi alınan H.A. tarafından teslim alınmayarak 03.01.2006

tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verildikten sonra araç sürücü-

sü şüpheli Ş.B. tarafından teslim alınıyor.

Çözümlenmesi gereken sorun, soruşturma aşamasında bırakalım şüpheli

sıfatıyla tanık sıfatıyla dahi ismi geçmeyen ve ifadesine başvurulmayan davacı

M.U. ‘ya

sadece aracın tescil sahibi olarak görülmesi nedeniyle manevi tazmi-

nat verilmesinin gerekip gerekmeyeceğidir.

Manevi zarar, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarında meydana gelen

ihlalden ibarettir. Yakalanan veya tutuklanan kişinin aile ve iş çevresinde ve

sosyal ilişkilerinde itibarının sarsılması, bu ilişkilerinden tecrit edilmesi dola-

yısıyla duyduğu elem ve ızdırap, yakınlarından uzaklaşması nedeniyle hasret

çekmesi ve ruhsal sıkıntılara uğraması, yargılama süreci içerisinde yargı orta-

mında bu halde bulunmanın verdiği sıkıntılar, cezaevi şartlarında bulunma-

nın verdiği sıkıntılar gibi hususlar manevi zararın mahiyetini açıklamaktadır.

Yine bu olay nedeniyle kişinin işini, ailesini veya dostluk ilişkilerini kaybet-

miş olması da mümkündür.

5271 sayılı Kanun 141/j maddesinde ‘Eşyasına veya diğer malvarlığı de-

ğerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli

tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kul-

lanılan veya zamanında geri verilmeyen, kişiler, maddi ve manevi her türlü

zararlarını, Devletten isteyebilirler’ şeklinde düzenleme getirilmiştir.

Olayımızda nakil aracının tescil sahibi olarak görünen davacı M.U. hak-

kında soruşturmanın hiçbir aşamasında kaçakçılık suçundan dolayı takibat

yapılmamış ve ifadesine dahi müracaat edilmemiştir. Davacı da tazminat da-

vası açana kadar tescil kaydı üzerine olan aracın aslında kendisine ait oldu-

ğunu ve şofôrü olan şüpheli Ş.B. tarafından yolcu ve yük taşımacılığı yaparak

geçimini sağladığını iddia etmediği gibi, iradesi dışında sanıklar tarafından

olayda kullanıldığını da iddia etmemiştir.