

Yargıtay Kararları
382
Ayrıca davacı üzerine kayıtlı olarak görünen aracın, şüpheli H. tarafın-
dan şirketlerine ait olduğu iddia edilmiş ve bu husus davacı tarafından ya-
lanlanmadığı gibi hangi amaçla şüphelilerde yakalandığının da izahı yapıl-
mamıştır. Ülkemizde tescil devri yapılmadan kayıt sahibi dışındaki alıcıları
tarafından yıllarca kullanılan araçlar herkesin malumu olduğu gibi kaçakçılık
suçlarında da ‘iyi niyetli 3. kişi’ korumasından yararlanma girişimlerinin sık-
lığı da düşünüldüğünde aradaki ilişki daha dikkatli incelenmelidir.
Yasada ön görülen şartlardan olan ‘koşulları oluşmadığı halde elkonma’
eylemi dosyamızda gerçekleşmemiştir. Şüpheli S.’nin ifadesi ve ibraz ettiği
faturanın içeriği dikkate alındığında söz konusu araca kolluk tarafından mü-
dahale edilmesi haksız değildir. Çünkü şüpheli araç sürücüsü şekerleri şirketle
ilgisi olmayan bir köyden almış ve çuvalların ağzını köylüyle beraber dikmiş
ve fatura üzerinde faaliyet alanı gıda görünmeyen bir belge sunmuştur. Ay-
rıca faturada malın satıldığı kişinin bulunduğu bölge dışındaki bir ilçedeki
bakkallara satılacağı söylenmiştir. Tüm bu hususlar tahkikatın başlatılması
adına yeterli veriyi sağlamış olduğundan aksine davranış da kolluk güçlerini
sorumlu duruma sokacaktır.
Davacı 6 aya yakın süre aracının bağlı kaldığını bu uzun süreçte aracının
elinden alınabileceği korkusu yaşadığını iddia etse de, el konulma işleminden
5 gün sonra teslimine karar verilen aracını teslim almamış ve Kovuşturmaya
Yer Olmadığına dair karardan sonra dahi teslim almaya şüpheli Ş. gitmiştir.
Soruşturma sırasında verdiği dilekçe ile soyut araç teslimi istemenin dışında
araç ve dosya ile irtibatını hiç dosyaya yansıtmamış olan davacının ‘toplumda
suç işlediği zannıyla aracına el konulduğu düşüncesinin oluştuğundan’ veya
hakkında dava açılacağı endişesi yaşadığından bahsetmesi soyut bir iddiadan
öteye geçmemektedir”
görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Özel
Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün
bozulmasına karar verilmesi talebinde bulunulmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel
Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlan-
mıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kapsamına göre ince-
leme manevi tazminata ilişkin hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.