Background Image
Previous Page  388 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 388 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Yargıtay Kararları

387

Genel Kurul Üyesi O.K.

itirazın kabulü yönünde oy kullanmak-

la birlikte;

“Dava konusu olayda 40.000 TL maddi, 20.000 TL’de manevi

tazminat istenmiş, mahkemece 3000 TL maddi, 500 TL’de manevi tazminata

hükmedilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmeyerek davalı hazine ta-

rafından temyiz edilmiştir.

Maddi ve manevi tazminat talepleri ayrı ayrı dava konusu edilebilir. Do-

layısıyle de temyiz edilebilirlik sınırı ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hükmün

davalı tarafından hazine aleyhine 500 TL’ye hükmedilmesi nedeniyle temyiz

edildiği, HMUK 427. maddeye göre hüküm tarihi olan 05.10.2007 tarihinde

temyiz edilemezlik sınırının 1170 lira olduğu gözetildiğinde hüküm davalı

tarafından temyiz edilemez. İzah edilen nedenlerle de dairece dava esastan

incelenmeyerek temyiz talebinin reddine karar verilmeliydi.

Davanın esası yönünden de daire kararı doğru değildir. 5271. sayılı Ya-

sanın CMK.nun 142/1.fıkraya göre karar ve hükümlerin kesinleştiğinin il-

gilisine tebliğinden itibaren 3 ay ve herhalde kesinleşme tarihini izleyen 1

yıl içinde tazminat isteminde bulunabilir. Aracına el konulan kişi kaçakçılık

davasında mağdur taraf değildir. Takipsizlik kararının kendisine tebliğinde

de zorunluluk yoktur. 5271 sayılı Yasanın 142/1.fıkrasında belirtildiği üze-

re, takipsizlik kararının tebliği şart olan ilgili tazminat davası açabilir. Bu

nedenlerle de CMK 142/2. fıkraya göre Ağır Ceza Mahkemesinden tazminat

isteyemez. Ancak hukuk mahkemelerinden tazminat isteyebilir”

şeklinde iti-

razın değişik gerekçe ile kabul edilmesi gerektiği yönünde farklı görüş

belirtmiş ve bu şekilde çoğunluk görüşünden ayrılmış,

Genel Kurul Üyesi A.K.;

“A) OLAY VE TARTIŞMANIN KONU-

SU:

Şüpheli Ş. hakkında kaçakçılık suçundan soruşturma açılmış ve bu

suçta kullanıldığı şüphesiyle üçüncü kişi konumundaki davacı M.’nin

kamyonuna 03.08.2005 tarihinde el konmuştur. Daha sonra taşınan

eşyanın kaçak olmadığı belirlenmiş ve 03.01.2006 tarihinde şüpheli Ş.

hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ve aracın iadesine karar ve-

rilmiştir. Bu kararın kesinleşmesinden sonra 23.02.2006 tarihinde araç

fiilen iade edilmiştir.

Araç sahibi M. vekili, araca haksız olarak el konulması nedeniyle,

Hazine aleyhine dava açarak 40.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi

tazminat talebinde bulunmuştur.