Background Image
Previous Page  297 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 297 / 441 Next Page
Page Background

Özel Yasama Yöntemi Olarak Temel Kanun

296

olmamalıdır. Dolayısıyla İçtüzüğün 91. maddesinde tasarı ve teklifin

temel kanun olup olmadığının tespitine gözetilecek kriterlerden biri

olan

“önceki yasalaşma evrelerinde de özel görüşme ve oylama usulüne bağlı

tutulması”

kriterinin maddeden çıkartılması gerekir.

Komisyon görüşmeleri sırasında tüm görüşlerin en geniş şekilde

ileri sürülebilmesi, demokratik katılımın sağlanmasına ve meclis irade-

sinin sağlıklı bir biçimde oluşmasına hizmet ettiğinden ve komisyonlar

ihtisas temeline dayalı olarak çalıştığından, komisyon görüşmelerinde

temel kanun uygulamasına başvurulmasına imkân bulunmamaktadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin yürütme organına karşı yöntem-

sel (usulî) bağımsızlığının temel göstergesi olan İçtüzük tekliflerinin

görüşülmesi hiçbir şekilde özel görüşme ve oylama yöntemine tabi

tutulmamalıdır. Aksine uygulama, İçtüzüğü parlamento aritmetiğine

dayalı olarak iktidar partisinin veya çoğunluğun iradesine bırakmak

anlamına gelecektir. Bu durum, kuvvetler ayrılığı ve parlamenter sis-

temin temel ilkeleri zedelenmiş olacaktır.

İçtüzüğün 81. maddesinde her madde üzerinde soru ve cevap

için on dakikalık bir süre öngörülmüş olmasına rağmen bölümler

üzerindeki soru ve cevap için on beş dakikalık bir süre öngörülmesi

gerek milletvekillerinin gerekse kamuoyunun bilgilenmesini sağlama

amacına hizmet edecek derecede esaslı bir farklılık oluşturmamakta-

dır. Uygulamada soru ve cevap işleminin görüşülen konudan ziyade

güncel veya tartışmalı konular üzerinde yapıldığı gerçeği göz önünde

bulundurulduğunda, bölümler üzerindeki soru ve cevap süresinin de

on dakika olarak öngörülmesi uygun olacaktır. Kaldı ki bölümler üze-

rindeki soru ve cevap işlemi süresinin on dakika olarak öngörülmesi

makul sınırları da aşmayacaktır.

Otuz maddeyi geçen neredeyse her tasarı ve teklifin temel ka-

nun olarak görüşülmesi, milletvekillerinin yasama faaliyetlerine ye-

terli seviyede katılabilmelerini engellemektedir. Son zamanlarda az

sayıda maddeden müteşekkil tasarı ve tekliflerin (sekiz, on bir, on

dört vb.) temel kanun olarak görüşüldüğü göz önünde bulundurul-

duğunda, otuz maddeden daha az madde ihtiva eden tasarı ve tek-

liflerin temel kanun olarak görüşülemeyeceğine dair bir değişiklik

isabetli olacaktır.