

Yerelden Evrensele Mütevazı Bir Türk Katkısı
324
Nitekim Türk Yargısının tüm mensuplarının ortak paydaları;
bizim olan, bize / bizde kalan / biz kalması gereken MÜTEVAZILI-
ĞIMIZ VE NEZAKETİMİZDİR. Ne ki mütevazılık ve nezaketten zarar
görmüş / ziyana uğramış tek insan yoktur. Aksi ise sayılamayacak ka-
dar çoktur. (Örneğin Gandi ve Abraham Lincoln’un hayatları.)
TEMELDEN KAVRANMALIDIR: EŞİTLİK;
Herkesi eşit görme, herkese eşit davranma ise bir erdem, bir kav-
ram, bir ilke ve slogandan öte BİR UYGULAMADIR ve tereddütsüz ve
de samimiyetle UYGULANMALIDIR.
EŞİT BAKIŞA DAİR TEZDİR ;
Eşit bakış, eşit davranma üzerinedir.
Biz doğmadan evvel bize ana-babamızı / ebeveynimizi seçme
hakkı verilmemiştir. Hangi aile / klan / toplum / etnisite / mezhep
/ kabile / aşiret / boy / soy / renk / ırk / dil / din / kültür / sosyal
statü / vb. içerisinde doğacağımız doğmazdan evvel bize bir hak /
seçenek / lüks / imtiyaz / tercih olarak verilmemiştir.
Şu hâlde başkalarını / önümüze gelen İNSANI,
herhangi bir in-
sanı
; sırf / salt / sadece / bizatihi ve de bizzat rengi / ırkı / cinsiyeti /
serveti / statüsü / dili / dini / siyasi / sosyal görüşü nedeni ile kına-
ma / ayıplama / tahkir ve her türlüsü ile düşük görme ve davranma
hakkı da bize asla ve asla, zinhar, katiyyen ve katıbeten verilmemiştir.
Zira; şu an beğenmediğimiz, yadırgadığımız, nefret ettiğimiz, hor,
hakir ve zelil gördüğümüz bir başka insanın kimlik ve statüsünde de
doğabilirdik.
Bu bakımdan da eğer ki kendi kaynaklarımıza kümülatif bir ba-
kışla nazar eder isek neredeyse 800 yıl önce tam da bu konuya hem de
enfes bir şekilde değinildiğini görürüz.
Bu minvalde ilgili şiirinde ne güzel, ne enfes ve isabetli buyurmuş-
tur Yunus EMRE;
“
Cümle yaradılmışa,
Bir göz ile bakmayan,