Background Image
Previous Page  209 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 209 / 473 Next Page
Page Background

John Locke’un Liberalizm Kuramı Üzerine

208

üç temel haktan biri olan özgürlük, bireyin dışarıdan gelen bir baskı

altında kalmadan istediği şekilde davranabilmesini ifade ettiğinden

“negatif özgürlük” olarak adlandırılır. Dolayısıyla bu düşünselliğin

sağladığı insan davranışlarındaki esneklik bize özgürlüğün uygulanışı

hakkında ipucu verecektir. Çünkü negatif özgürlüğün temel ilkesi olan

“bir şeyden özgürlük”, otoritelere pozitif değil, temel haklarınuygulan-

masını kısıtlayıcı eylemlere ve baskılara gidilmemesi yani bu hakların

korunması gerektiği yönünde bir yükümlülük getirir. Rousseau’nun

özgürlük anlayışı ise “pozitif özgürlük” tür. Çünkü toplumu oluştu-

ran bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin devlet eli ile güvence altı-

na alınacağını savunur ve otoritelere bu şekilde bir düşünüş ile olumlu

bir yükümlülük getirir. Etatist anlayışa yani Rousseau’ya göre devlet,

özgürlüğü yerine getirmekte bir aracı durumdadır.

Constant’ın

“Kişilere yasaklanmayan her şey müsaade edilmiş demektir;

siyasal iktidarlar için ise, izin verilmemiş her şey yasaklanmıştır”

sözü, libe-

ralizmin özgürlük anlayışını özetler.

2

IV.Mülkiyet

Doğal durumda insan özgür olduğu için mallarının efendisi de ken-

disidir. Fakat Locke, herkesin kralının yine kendisi olduğu durumunda,

adaletin tam olarak sağlanamayacağını savunuyor. Tam bir adaletten

söz edemediğimiz için de, insanların tam olarak mutlu olduğunu söy-

leyemeyiz. Locke, mülkiyet anlayışının içerisinde, hak, adalet, eşitlik,

özgürlük ve yaşam haklarını açıklamıştır. Bu anlamda mülkiyet, Locke

için oldukça temel bir haktır. İnsan dolayısıyla, özgürlüğünü adaletli

şekilde kullanabilmek için mülkiyeti koruma altına alması gerekir. Bu

da toplum düzenine geçiş ile mümkün kılınır. Çünkü doğa durumu,

mülkiyet ve özgürlükleri korumak için yeteri güvenceyi insanlara sağla-

mamakta ve bunun neticesi olarak da adaletsizliği doğurmaktadır.

Locke, mülkiyet hakkının sınırını da belirlemeye çalışmıştır. Top-

rağı insana veren Tanrı olduğuna göre, mülkiyet hakkı kutsaldır. Kim-

se kimsenin mülküne el uzatamaz. Toprağı veren Tanrı, bu nimetten

2

Fatih Türe

,

“Antik Liberalizm mi Yoksa Modern Sofizm mi?,” SÜ İİBF Sosyal ve

Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 23. s. 42, 21 Ocak 2013

<http://www.iibf.selcuk

.

edu.tr/iibf_dergi/dosyalar/151347998233.pdf>