

John Locke’un Liberalizm Kuramı Üzerine
206
I. Hobbes, Locke ve Rousseau’nun genel açıdan yönetim
anlayışları
Hobbes, insanların henüz topluluk halindeyken yani henüz bir
toplumdan ve devletten söz edemediğimiz doğal durumundaki hal-
lerini bir savaş ve kaos hali olarak görmektedir. Bu düşüncenin te-
melinde insanların egoist olduğu düşüncesi yatmaktadır. Hobbes
için meşru egemenlik ancak monarşi(monark), azınlık(aristokrasi) ve
çoğunluk(demokrasi) şeklinde olabilir. Rousseau’nun da meşru ege-
menlik anlayışının çizgisi bu şekilde olduğunu Toplum Sözleşmesi’ni
incelediğimizde anlayabiliyoruz. Hobbes’un en iyi yönetim olarak
adlandırdığı monarşi, aynı şekilde Rousseau’nun da doğru yönetim
tercihidir. Çünkü Hobbes, barışın ve mutluluğun kaynağını tek ki-
şinin yani monarkın egemenliğinde görür. Locke, Hobbes’un, doğal
duruma dair bir savaş ve kaos olarak yaptığı nitelendirmeye karşı çı-
kar. Aksine doğal durumun bir barış, eşitlik, yardımlaşma ve mutlu-
luk hali olduğunu söyler. Buradaki eşitlik hak ve kuvvet eşitliğidir.
Monarşiye de karşı çıkarak en uygun yönetimin demokrasi olduğunu
ileri sürer. Rousseau ise demokrasinin uygulanamazlığını savunur.
Bunun sebebini,
“Tanrıların bir halkı olsaydı, demokrasi ile yönetilirdi.
Böylesine yetkin bir yönetim insanlara göre değil”
tümcesinden anlaya-
biliyoruz.
1
II. Leviathan
Thomas Hobbes tarafından 1651 tarihinde yazılmış bu eserde,
Leviathan mutlak güç ve yetkilere sahip egemen devleti ifade etmek-
tedir. Hobbes’un Leviathan kavramı konumuzla ilintili olduğun-
dan kısaca açıklamakta yarar var. Bu kavramı Hobbes şöyle açıklar:
“Onları(vatandaşları) yabancıların istilasından koruyabilmenin, birbirlerine
zarar vermekten engellemenin, kendi sanayilerini ve yeryüzünün meyvelerini
güvence altına almanın yolu bütün gücü ve kudreti bir tek insan ya da insan-
ların meclisine vermektir… (Toplumda yaşayan) İnsanlar birbirlerine ‘Ben
haklarımdan vazgeçiyorum ve tüm haklarımı bu insana ya da insanların mec-
lisine veriyorum’ demelidirler. Böylece bütün güç ve kudret tek bir insanda
1
Jean – Jacques Roussesu,
Toplum Sözleşmesi
, Öteki Yayınevi, İstanbul, 2007, s.114.