

TBB Dergisi 2013 (106)
İdil Su EKMEKÇİ
211
VIII. Cezalandırma Yaklaşımı
Locke’a göre toplum oluşmadan önce doğa hukuku vardı ve bu
bağıtta kimse başka bir insan üzerinde bir baskı kuramazdı. Yani
insanlar bu bağıtta özgürdü. Peki insanlar, kendilerine yönelik ger-
çekleşen özgürlerine saldırı durumunda ne yapıyordu? Bu durumda
henüz toplum değil topluluktan söz edebildiğimiz için Locke’a göre
bu gibi saldırıların söz konusu olduğu durumlarda yetkinin tamamı
kişideydi ve bu yetki cezalandırma yetkisiydi. Dolayısıyla bu dönem
Hobbes’un
“herkesin herkesle savaştığı dönem
” şeklinde tanımladığı bir
kaos ortamı olasılığını içermektedir.
5
Devletin yetkisi işte bu kaosu
önlemeye yönelik olan tedbirleri almaktır. Bundan dolayı devletin
sorumluluğu, insanların toplumsal sözleşme ile devrettikleri cezalan-
dırma yetkisini kullanmaktır. Bu sorumluluk da, güvenlik ve adalet
duygusunu, hak ve özgürlüklerin kendisini değil fakat korunmasını
içerir. Devlet bu sınırlar içerisinde kaldığı müddetçe meşruluğunu
korur.
Devletin meşruluğunu yitirmemesinde liberal görüş; hukuk dev-
leti ve kuvvetler ayrılığı ilkelerinin etkin rolü olduğunu söyler. Dev-
letin en önemli görevi liberallere göre, insanların doğa bağıtı gereği
olan haklarını tanımak ve korumaktır. Bu koruma da hukuk devleti
ile gerçekleşir. Devletin işlevini sınırlandıracak olan temel hak ve öz-
gürlükler konusunda kurallara uyulup uyulmadığı, kuvvetler ayrılığı
ilkesi ile de bir denetim mekanizmasına tabi tutulur.
Doğa bağıtında yani aklın hukukunda özgürlük yaklaşımı hiç
kimseye birbirinin can veya mal özgürlüğünü ortadan kaldırma yet-
kisi vermemektedir. Ancak doğa bağıtında hakkı ihlal edilen kişinin,
ihlal edeni cezalandırma hakkı vardır. Kişi cezalandırırken doğa ba-
ğıtının gereğini uygulamaktadır. Fakat bu durumun bir takım insanî
duygulardan kaynaklı sakıncaları olmuştur. Bu sakıncalar zamanla
yerini kaosa bırakmaya başlayınca da insanlar doğa durumundan çık-
mak ve terk etmek istemişlerdir. Böylelikle de insanlar topluluk duru-
mundan çıkıp toplum durumun gelmeye başlamışlardır.
İnsanlar topluluk halinden siyasal toplum düzenine geçince bir
takım sınırlar çizilmiştir. Doğal durumdayken ellerindeki iki haktan
5
Türe, 42.