

Ensest
242
Sofokles
’in anlatmaya çalıştığı aslında, klasik ve edebi bir yapıtta
yer bulan ensestin, ince bir resmi ve sonucunda acı sızlanışın üsluplu
ifadesidir.
83
Ensest ilişkinin mitolojik boyutunda dikkatimizi çeken şey, ensest
ilişkiye bilerek ya da bilmeyerek giren tanrı-yarı tanrıların yaptıkları
cürümleri öğrendiklerinde çoğunun kendilerini cezalandırmalarıdır.
Tüm kültürlerde ve normlarda ensest ilişkiye giren özneler, tanrı-yarı
tanrılar suçluluk duygusuna kapılmakta, işledikleri cürmün ağır acı-
sıyla kıvranmaktadırlar.
84
C. Edebiyat, Tiyatro ve Sinema
Tüm gerçekliğiyle yaşanan ensest, edebiyat ve sanatta da yankısı-
nı bulmuştur:
Ensest türü evlilik şeklinin halk hikâyelerimizdeki görüntüsü ol-
dukça farklı bir durum arz etmektedir:
85
Seyfülmülk hikâyelerinin iki ayrı sahadan derlenmiş kısımların-
da karşımıza çıktığı üzere söz konusu unsur kayınvalidenin, damat
adayına âşık olması şeklindedir. Nitekim ünlü Türkmen Şairi Magru-
pı tarafından tasnif edilen “Seypelmelek -Medhalcemal” adlı hikâyede
Medhalcemal nice maceralardan sonra kendisini bulan ve onunla ev-
lenmek isteyen Seypelmelek’i önce annesiyle tanıştırmak ister. Ancak
damadını gören Gü1zarpıran ona âşık olur.
Kayınvalidenin veya babaannenin damadına âşık olması, hikâyede
de evlilikle sonuçlanmaz. Zira geleneksel Türk aile yapısında böyle bir
şey, yoktur. Evladın sözlüsü, nişanlısı ya da eşi de evlat telakki edilir.
O yüzden böyle bir motifin, evlilikle sonuçlanmaması, normaldir.
Seyfülmülk hikâyelerinde karşılaştığımız üzere annenin damadı-
na âşık olması Türkmenlerde kızı tarafından eleştirilir. Çağataylarda
ise böyle bir uyarıya gerek kalmaz. Çünkü hikâyelerde yer alan ka-
83
SÜMER, s. 109, 113.
84
SARI, s. 18.
85
KÖSE, Nerin,
“Ensest Evliliğin Türk Halk Hikâyelerindeki İzleri”,
Tarih İncelemeleri
Dergisi XI, s. 149, 160