

TBB Dergisi 2013 (106)
Tülay KİTAPÇIOĞLU
387
larıydı. Türkiye’de, Türk-İş, DİSK, TESK, TÜSİAD ve TİSK gibi sivil
toplum unsuru oluşturması beklenen gruplar, militarizmin yanında
yer alanlar olmuştur diyerek sivil toplumun her zaman demokratik
adımlar atmadığını ifade etmiştir
103
.
Baskı gruplarının demokrasinin gelişimindeki rolünü gösteren bir
diğer etken, seçim sistemlerinin neticesinde ortaya çıkan boşlukların
doldurulmasında kendisini göstermektedir. Parlamentoda temsil edil-
me olanağına kavuşmayan baskı grupları, iktidar üzerinde dışarıdan
etki yaparak boşluğun giderilmesine katkıda bulunurlar
104
. Modern
demokrasilerde sivil toplum, devlete karşı değer, söylemler, çözümler
geliştirebilecek yeterlilikte ekonomik, ideolojik ve örgütsel kapasiteye
sahip olan sosyal grupların varlığı ile mümkün olabilir. Bu gruplar,
gerekirse siyasi politikaları yeniden oluşturacak, değiştirecek, sınırla-
yacak kriz anlarında çözüm üretebilecek gücü temsil etmektedir
105
.
Bir görüşe göre, sivil toplum farklılıkları sürekli gündeme getir-
mek suretiyle farklılıkların ayrıcalığa dönüşmesine ve toplumsal bö-
lünmeye neden olabilme tehlikesini de beraberinde taşımaktadır. Sivil
toplum, niteliği gereği, siyasi partilerden daha ağırlıklı olarak bölge-
sel, etnik, dinsel, milliyetçi ve cinsiyete dayalı talepleri temsil eder.
Bu nedenle, sivil toplum, demokrasinin bir gereği olduğu gibi aynı
zamanda demokrasi için tehdit yaratma potansiyeline de sahiptir
106
.
Kanaatimce, demokratik düzene hangi grupların zarar verme tehlikesi
taşıyacağının belirlenmesi şahsi ideolojik düşünceler sonucu ulaşılabi-
lecek yargılar olduğundan belirlenmesi oldukça zordur. Böylesi bir be-
lirlemenin yapılamadığı bir durumda, demokrasinin gereği olan sivil
toplumun yine demokrasi için bir tehlike oluşturabileceği düşüncesi
de çelişki yaratmaktadır.
Keane;
“…ben, özerk kamusal alanlardan oluşan güvenli ve bağımsız bir
sivil toplum olmaksızın özgürlük ve eşitlik, katılımcı planlama ve topluluk-
ların kendi kararlarını kendilerinin almaları gibi hedeflerin içi boş sloganlar
olmaktan öteye gidemeyeceklerini savunuyorum. Ne var ki, devletin koruyu-
103
Çaha Ömer, “Liberal ve Sosyalist Ülkelerde Sivil Toplum”, Liberal Düşünce, C.4,
Sayı:16, s.120.
http://www.liberal. org.tr/incele.php?kategori=MTg=&id=Nzgz
(E.T: 02.01.2012).
104
Caniklioğlu, Dikmen, Meltem, s.95.
105
Bayhan, Vehbi, s.6.
106
Caniklioğlu, Dikmen, Meltem, s.104.