

Yargıtay Kararları
452
5237 sayılı Yasada, 765 sayılı TCY’nda yer alan ağır tahrik-hafif
tahrik ayırımına son verilmiş ve tahriki oluşturan fiilin, somut olayın
özelliklerine göre hakim tarafından değerlendirilmesi yapılıp, sanığın
iradesine olan etkisi göz önüne alınarak maddede gösterilen iki sınır
arasında belirlenen oranda indirim yapılması şeklinde bir düzenleme-
ye yer verilmiştir.
Yerleşmiş yargısal kararlarda kabul edildiği üzere, gerek fail ge-
rekse maktulün karşılıklı haksız davranışlarda bulunması halinde,
tahrik uygulamasında kural olarak, haksız bir eylem ile maktulü tah-
rik eden fail, karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını ileri
süremez. Ancak maruz kaldığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eylemle
karşılaştırıldığında aşırı bir hal almışsa, başka bir deyişle tepkide açık
bir oransızlık varsa, bu tepkinin artık başlı başına haksız bir nitelik al-
ması nedeniyle fail bakımından haksız tahrik oluşturduğu kabul edil-
melidir.
Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı halinde, fail ve mak-
tulün tahrik oluşturan haksız davranışları birbirlerine oranla değer-
lendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki
biçiminde gelişip gelişmedikleri göz önünde tutulmalı, ulaştıkları bo-
yutlar, vahamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate
alınmalı, buna göre; etki-tepki arasında denge bulunup bulunmadığı
gözetilerek, failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide
aşırılık ve açık bir oransızlık saptanması halinde, failin haksız tahrik
hükümlerinden yararlandırılması yoluna gidilmelidir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Ceza Dairelerinin duraksamasız
uygulamalarına göre; failin, ilk haksız hareketin mağdurdan veya
maktulden kaynaklandığına ilişkin savunmasının aksinin ispatlana-
maması durumunda, “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca sa-
nık yararına haksız tahrik hükümleri uygulanmaktadır.
Tahrik nedeniyle yapılacak indirim oranı belirlenirken haksız ha-
reketin işleniş şekli, niteliği, yeri, zamanı, yöresel koşullar ve tahrik
eden ile edilenin durumları göz önüne alınıp değerlendirilmeli, eğer
haksız hareket bu özellikleri itibariyle yoğun ve önemli boyutlara ulaş-
mışsa ancak bu takdirde haksız tahrikin ağır ve şiddetli olduğu kabul
edilmelidir.