Background Image
Previous Page  454 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 454 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (106)

Yargıtay Kararları

453

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Sanık, yatırım amaçlı bir arsa almak istemiş, ancak bu arsanın

kendisine gösterilmesi aşamasında tapuda herhangi bir araştırma

yapmamıştır. 85.000 TL’ye kendisine satılan arsanın 145.000 TL’ye bir

başkasına satılmasına aracılık etmeyi kabul etmiş, ancak hiç tanıma-

dığı kişiler tarafından neden kendisine böyle bir kazanç sağlandığını,

maktullerin arsayı neden doğrudan alıcısı olan üçüncü şahsa satma-

dıklarını hiç sorgulamamış, kendisine gösterilen arsa ile tapuda satışı

yapılan arsanın aynı yer olmadığını, kendisine gösterilen yerden daha

değersiz ve yola uzak olduğunu öğrendiğinde de, hukuksal yollara

başvurarak hakkını yasal zeminde arama çabası içerisine girmemiştir.

Dolayısıyla maktullerden kaynaklanan ve haksız tahrik oluştur-

duğu kabul edilen eylemlerin ulaştığı boyutlara göre indirim yapıl-

ması gerekirken, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen nedenlerle

en üst oranda indirim yapılmasının yasaya aykırı olduğu, bu nedenle

de sanık hakkında 5237 sayılı TCY’nın 29. maddesinin uygulaması sı-

rasında en üst oranda indirim yapılması adalet ve nasafet kurallarına

uygun bulunmadığından isabetli değildir.

Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmü, yalnızca sanık mü-

dafii ile katılan Kezban Erdem vekili tarafından temyiz edilmiş olup,

bu durum karşısında aleyhe temyiz bulunmayan maktul Hacı Gazi

Özgül’e ilişkin direnme hükmünün, yukarıda belirtilen eleştiri çerçe-

vesinde onanmasına, maktûl Hakan Erdem’e yönelik eylemi nedeniy-

le kurulan hükmün ise, 5237 sayılı TCY’nın 29. maddesinin uygulama-

sı sırasında en üst oranda indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini

isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan

Ceza Genel Kurulu Başkanı ve

bir kısımGenel Kurul Üyesi;

yerel mahkeme direnme hükmünün isabetli

bulunduğundan onanmasına karar verilmesi

” gerektiği yönünde karşıoy

kullanmışlardır.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1

- Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.10.2010 gün ve 284–244

sayılı direnme hükmünün,