Background Image
Previous Page  492 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 492 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (107)

Yargıtay Kararları

491

Öğretide “

olağanüstü temyiz

” 23.03.2005 gün ve 5320 sayılı Ceza

Muhakemeleri Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Ya-

sanın 18. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 1412 sayılı CYUY’nda

yazılı emir

” olarak adlandırılan bu olağanüstü yasa yolu, 5271 sayılı

CYY’nın 309 ve 310. maddelerinde “

kanun yararına bozma

” olarak yeni-

den düzenlenmiştir.

5271 sayılı Yasanın 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkeme-

ce verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen

karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna iliş-

kin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar

veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açık-

layarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecek-

tir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya

kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak

Yargıtay Ceza Dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca

yerinde görülmesi halinde de karar veya hüküm yasa yararına bozula-

cak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.

Böylece ülke genelinde uygulama birliğine ulaşılacak, hakim ve

mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka

aykırılıkların, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi

sağlanacaktır.

Bozma sonrası yapılacak işlemler ve bu işlemleri gerçekleştirecek

merciler ile, bozma kararının etkileri ise, bozulan hüküm veya kararın

türü ve bozma nedenlerine göre ayrıma tabi tutularak maddenin 4.

fıkrasında ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Bozma nedenleri;

5271 sayılı Yasanın 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esa-

sını çözmeyen bir karara ilişkin ise, 309. maddenin 4. fıkrasının (a)

bendi uyarınca; kararı veren hâkim veya mahkemece gerekli inceleme

ve araştırma sonucunda yeniden karar verilecektir. Bu halde yargıla-

manın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi,

davanın esasını çözen bir karar bulunmadığından, verilecek hüküm

veya kararda lehe ve aleyhe sonuçtan da söz edilemeyecektir.