

TBB Dergisi 2013 (108)
Ramazan DURGUT
135
duğu gibi doğrudan işletmenin malvarlığı üzerinde etkisi yoktur. Pay
sahipliği açısından ve pay sahibinin hakları açısından etkili olduğun-
dan, pay defteri kaydı bildirim açısından önemli ve gereklidir.
B. Esas Sermaye Payı rehni ile İlgili Özel Bir Durum: Nama
Yazılı Senet Düzenlenmesi
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’ndan farklı olarak
39
, limited şirket esas sermaye payları ba-
kımından nama yazılı senet düzenlenebileceğini öngörmüştür (TTK
593/2)
40
. Bilindiği üzere, nama yazılı pay senetlerinin rehni için, ya-
zılı devir beyanıyla birlikte senedin de teslimi gerekmektedir (MK
956/2)
41
. İspat şeklinde veya nama yazılı senet olarak düzenlenen li-
39
eTK döneminde, limited şirket payları için senet düzenlese bile, bunların rehni
bakımından tesliminin gerekmediği kabul edilmekteydi (bkz. Erdem / Göksoy, s.
587; Demirkapı, s. 188).
40
TTK 593/2’deki “
Esas sermaye pay senetleri ispat aracı şeklinde veya nama yazılı olarak
düzenlenebilir
” şeklindeki hüküm, esas sermaye payının kıymetli evrak niteliğinde
bir nama yazılı senede bağlanmasının bir yararı olmadığı ve limited şirket esas
sermaye payının devriyle ilgili TTK 595/1 ile çeliştiği gerekçesiyle doktrinde
eleştirilmekte ve düzenlenecek pay senetlerinin, hükmün lafzına rağmen, kıymetli
evrak niteliğinde olmayacağı belirtilmektedir (bkz. Kendigelen, İlk Tespitler, s. 437
– 438; Moroğlu, s. 345 – 346; Yıldız, s. 132 – 134; Şükrü Kızılot, “
Limited Şirkette Pay
Senedinin Menkul Kıymet Olup Olmadığı ve Değer Artışı Kazancı
”, Yaklaşım Dergisi,
Kasım 2012,
http://www.ticaretkanunu.net/makale-22, 13.01.2013 çevrimiçi).
B
una karşın Tekinalp, esas sermeye payının kıymetli evrak niteliğinde nama
yazılı senede bağlanabileceğini belirtmektedir. Yazara göre bu halde senet, basit
kıymetli evrak kaydı denilen çift taraflı ibraz kaydına bağlanmış olur ve limited
şirket örneğin senedi ibraz etmeyen kişiyi pay defterine kaydetmeyebilir. Esas
sermeye payının nama yazılı senede bağlanmasının işlevi, payın devrindeki
genel kurul onayının kaldırılmasında gözükecektir. Onayın kaldırılması halinde
payın devri, nama yazılı senedin zilyetliğinin geçirilmesi ve pay defterine kayıt
şartına bağlanabilir (TTK 577/1). Hatta limited şirket sözleşmesiyle pay defterine
kayda kurucu nitelik tanınabilir. Böylece payın devrinde akıcılık kazanılmış olur.
Tekinalp’e göre limited şirket sözleşmesiyle nama yazılı senet kullanılarak başkaca
modeller de kurulabilir (Tekinalp, s. 370 – 371). Pulaşlı ise, nama yazılı senet
çıkarılmasının, payın devir ve dolaşımını sağlamayacağını belirtmekle birlikte;
pay devri halinde nama yazılı senedin de tesliminin gerektiğini ifade etmektedir
(Pulaşlı, s. 2036; Pulaşlı, Şirketler Hukuku, s. 992 ve 1012). Ayrıca nama yazılı pay
senetlerinin limited şirket payının devrinde kolaylık sağlayabileceği ancak vergisel
bakımdan sorunlar çıkarılabileceği konusunda bkz. Recep Bıyık, “
Vergicilere yeni
TTK Notları (4)
”,
http://www.muhasebetr.com09.11.2012 çevrimiçi.
41
Bkz. Lale Sirmen, Alacak Rehni, Ankara 1990, s. 67; Mehmet Serkan Ergüne, Hu-
kukumuzda Taşınır Rehninin, Özellikle Teslime Bağlı Taşınır Rehninin Kuruluşu,
İstanbul 2002, s. 44 - 45; Seda İrem Çakırca, Adi Alacakların Rehni, İstanbul 2006,
s. 40 – 44.