Background Image
Previous Page  19 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 19 / 417 Next Page
Page Background

2013-2014 Yargı Yılı Açılış Konuşması

18

larına yönelik ihlallerini sürdürmelerine izin verilmemeliydi. Anayasa

Mahkemesi’nin bu kararıyla, tabii hâkim ilkesinin tanımı ve işlevi de

ağır yara almıştır.

Yine Anayasa Mahkemesi’nin anılan kararında, 10 yıla kadar tu-

tukluluğa izin veren kanuni düzenleme iptal edildikten sonra, bu iptal

kararının yürürlüğe girmesinin Resmi Gazete’de yayımlanmasından 1

yıl sonraya ertelenmesini ve buna gerekçe olarak iptal kararının der-

hal yürürlüğe girmesi durumunda kamu düzeninin ihlal edileceğin-

den söz edilmesini anlamak mümkün değildir. Şöyle ki iptal kararı tu-

tuklama kurumunu ortadan kaldırmamış, sadece tutuklulukta azami

sürelerden olan 10 yıllık süreyi iptal etmiştir. Bu iptal, bir ayıbın orta-

dan kaldırılmasıdır. Söz konusu ayıp ortadan kaldırıldığında bir diğer

azami süre olan 5 yıllık sürenin uygulanacağı açıktır. Dolayısıyla iptal

kararı hiçbir boşluk doğurmayacaktır. Anayasa Mahkemesi’nin gerek-

çeli kararında, derhal uygulamanın kamu düzenini ihlal edeceğinden

bahsedilmesi mahkemelerce bir talimat olarak algılanmış ve yerleşik

uygulamadan sapılarak, temel hak ve hürriyetlere ilişkin bir iptal ka-

rarının derhal uygulanması zorunluluğu görmezden gelinmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Özellikle son birkaç yılda,

“yargı reformu”

adı altında yapılan deği-

şiklikler, yasa yapma tekniğine aykırı bir şekilde

“torba yasalarla”

ger-

çekleştirilmeye çalışılmaktadır. Torba yasa yöntemi, kamuoyunun ve

ilgili demokratik kitle örgütlerinin yasalaşma sürecini takip etmelerini

engelleyen, sistematikten uzak, deneme yanılma yolunu esas alan bir

yöntemdir.

Temel pek çok konunun Bakanlar Kurulu’nun yasa tasarıları yerine

yeterli incelemeden geçmemiş yasa teklifleri veya son dakikada Meclis

Genel Kurulu’nda verilen değişiklik önergeleriyle düzenlenmesinde

de katılımcı ve çoğulcu demokrasi açısından büyük sorun vardır.

Aynı şekilde Kanun Hükmünde Kararnamelerle yasamaya ait alana

sürekli tecavüz edilmesi, yalnızca TBMM’yi devreden çıkarmakla kal-

mamakta, demokrasinin vazgeçilmezi olan muhalefeti etkisiz kılmak

suretiyle kamuoyunun düzenlemelerden önceden haberdar olmasını,

sürece katılmasını ve demokratik yollarla tepkisini ortaya koymasını

engellemektedir.