Background Image
Previous Page  174 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 174 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (108)

Mustafa Bayram MISIR

173

duyulan ihtiyacın da ortadan kalkmaya başlayacağını, demokrasi ne

kadar tam olursa, onu gereksiz kılan anın da o kadar yaklaşacağını;

zor aygıtı silahlı işçilerden oluşan, artık ‘kelimenin alelade anlamında

devlet olmayan devlet’ daha çok demokratikleştikçe, her türden devlet

biçiminin hızla sönmeye başlayacağını yazar (1999: 120 -121).

Tarihsel deneyim ise, devletin sönümlenmesinin zamana yayılaca-

ğını, bunun devrimci bir kesinti anının mutlak sonucu olamayacağını

açıkça göstermiştir. Bu devlet aygıtının devrimle ortadan kaldırılma-

dan devletin sönümlenmeye başlayabileceğine dair Kautkskyci inançla

karıştırılmamalıdır. Ancak yaşanan tarihsel deneyim, komünist hipote-

ze bağlanan Duguitci bir kamu hukuku perspektifinin devrime yaptığı

çağrının, siyaset çağrılarından neden daha önemli olduğunu gösterir.

“Kapitalizmden komünizme geçiş elbette muazzam bir politik

biçimler bolluk ve çeşitliliği gösterecekse” (1999: 47) ve eğer kapita-

lizmden komünizmin alt aşamasına geçiş

feodalizmden kapitalizme geçiş

gibi uzun bir devrimler dönemini kapsayacaksa

, “insanların kapitalizmin”

bir siyasal biçiminin “devrilmesiyle birdenbire,

hiçbir hukuk kuralı ol-

maksızın

toplum için çalışmayı öğreneceklerine inanmamak gerekir, ve

bunun da ötesinde

böyle

bir değişim için ekonomik ön koşullar, ka-

pitalizmin ortadan kaldırılmasıyla

hemen hazır olmaz

” (1999: 113). Bu

nedenden içinde bulunduğumuz, sermayenin kriz ve geçiş çağında,

hukuk bir mücadele alanı olarak kalır ve komünizme geçişin mihenk

taşı olarak, egemenlik kuramını değil komünist hipoteze dayanan

kamu hizmetini temel alacak bir kamu hukuku bu mücadelede önemli

bir işlev görebilir. İster kapitalizm koşullarında, onu aşmaya yönelen,

“kamunun ve toprak ananın hakkı” mücadeleleri açısından, isterse de,

eğer ütopyaya düşmeyeceksek, kapitalist devletin zor aygıtı param-

parça edildiğinde açığa çıkacak şimdiden öngöremediğimiz ancak, ta-

rihte sovyetler, işçi konseyleri, komün gibi benzeri biçimleri görülen

ve belki de

bu biçimlerle parlamenter biçimlerin özgül bir çoğulcu oryantas-

yonuyla şekillenecek kamu hizmeti örgütlenmeleri

açısından.

Burada, burjuva demokrasisinin de içerdiği demokrasinin tarih-

sel biçim ve kurumlarının -her kuşaktan temel insan hak ve hürriyet-

leri, toprak ana hakları ile bunların, laiklik, kuvvetler ayrılığı, seçim

ve temsil ilkesi, geri çağırma, kamu hizmetlerini yürüten ajanların her

eyleminin yargısal denetime açıklığı vb. maddi garantilerinin- her tür-

den özyönetim tasavvurlarının mekânsal, toplumsal ve zamansal ya-