Background Image
Previous Page  173 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 173 / 417 Next Page
Page Background

Hukuk ve Devlet Özdeşliğinin Ötesinde Kamu Hukuku

172

ideolojisi, başka deyişle egemenlik ideolojisi karşısında sessiz kaldığı

görülmektedir. Halbuki, komünist hipotezden bakıldığında,

yetkisiz

bir ajan derhal geri çağrılmış, görevinden alınmış sayılacaktır.

Bu geri çağırma, komünist hipotezden kamu hukukunun özyö-

netime bağlandığını, öncelikle kamu hizmetinin kapsamı bakımından

gösterir: Komünist hipoteze göre, silahlı ajanların hepsi toplumun üze-

rinde toplumu baskı altına almak üzere oluşturulmuş, kapitalist dev-

lette egemen burjuvazinin hizmetindeki bekçiler değillerse, yansız bir

şekilde güvenlik görevlerine irca edilmelidir. Bu çerçevede, ordu, polis

vb.nin

her eylemleriyle

kamu hizmeti yürüttüğü söylenemeyeceğinden,

komünist hipoteze bağlanan kamu hukukunda bu ajanların hepsi

ön-

celikle eylemde yetkisizdir

ve ayrıca

somut bir kamu hizmeti için yetkilendi-

rilmedikleri sürece

, kendi kendilerine silahlanmış bireylerden ibarettir.

Silahlarını halka ya da diğer bireylere doğrulttukları

her an

, komünist

hipoteze bağlanan kamu hukuku için ancak ceza hukukunun konusu

olabilirler,

yetkilendirildiklerini kanıtlamaları gerekir

; toplumsal özyöne-

tim, açıkça bunları geri çağırır. Bu uç görünen örnek salt bir varsayım

değil, bir olanaktır ve parlamentonun yasama yetkisi yönünden de,

yargı yetkisi yönünden de yürütme yetkisi yönünden de uygulanabi-

lir. Dolayısıyla komünist hipoteze bağlanan kamu hukukunun ilkesi,

“pozitif hukuktan” değil,

bir hareket olarak komünizmin evrensel sınırları-

nı işaret ettiği

“kamunun hakkından” doğar. Kapitalist yasallık altında

dahi yargıca düşen de,

normlar hiyerarşisi içinde

bu ilkeyi uygulamaktır.

Bu çatışmada komünist hipoteze dayanan kamu hukuku, egemen-

lerin yasallığının karşısına çıkarılabilecek bir meşruluğun ortaya çıkışı

lehine ileri atılır: “‘Kurtuluşun nihayet bulan siyasi biçimi’ olarak, dev-

let iktidarının ‘ilgası’ olarak, sosyal Cumhuriyetin gerçekleştirilmesi

olarak Komün bu yeni meşruluğun ortaya çıkışını örnekler” (2010:

68). Onun deneyimini devrimci krizlerde beliren ve siyaseti profesyo-

nellikten arındırmaya, toplumsal işbölümünü dönüşüme uğratmaya,

ayrı bürokratik yapı olarak devletin sönümlenmesinin koşullarını ya-

ratmaya yönelen halk öz örgütlenme ve özyönetim biçimlerinin esin

kaynağına dönüştürür.

Lenin

Devlet ve Devrim

’de; toplumun bütün üyeleri, ya da en azın-

dan geniş bir çoğunluk devleti kendileri yönetmeyi öğrendiklerinde,

bu işi kendi ellerine aldıklarında, sayıları önemsiz kapitalist azınlık

üzerinde denetimi örgütlediklerinde, herhangi bir hükûmet biçimine