Background Image
Previous Page  169 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 169 / 417 Next Page
Page Background

Hukuk ve Devlet Özdeşliğinin Ötesinde Kamu Hukuku

168

tirmez. Hatta, Bensaïd gibi, bütün bunların “Sovyet toplumunda ve

devletinde otuzlu yıllardaki alt üst oluşlar tarafından da doğrulanan

bürokratik karşı devrimin ürünü olup olmadığı” sorulsa bile (Bensaïd,

2010: 65-66). Yine de bu komünizm sözcüğünün, her halükarda “utan-

maz arlanmaz kapitalizmin zorunlu ve mümkün ötekisini adlandır-

mak açısından en fazla tarihsel anlam” içeren sözcük olduğu gerçeğini

değiştirmez. Kürkçü’nün belirttiği üzere,

Toplumun üzerinde durmaksızın büyüyen bürokratik aygıtla-

rıyla gelişmenin kösteği halini alarak bunalıma giren bu devletle-

rin kendi kurdukları “milli komünizm”lerinin içsel çelişmelerinin

altında kalarak çökerken, hem egemenliklerini ve onun aygıtlarını

ellerinde tutmak, hem de ekonomik çöküntüden kurtulmak gibi

imkânsız bir hedefe yönelmiş olan bürokrasilerin, “her ne paha-

sına olursa olsun” üretim artışı sağlayarak, işçi kitlelerinin huzur-

suzluklarını yatıştırma istekleri, onları tekeli burjuvazilere bıra-

kılmış özgürlükleri savunmaya, beri yandan da kapitalist çalışma

ve üretim yöntemlerini sisteme eklemlemeye yöneltince, “kutsal

ittifak” komünizmin sona erdiğini söylemekte haklı olabilirdi- tek

bir koşulla,

bu rejimlerin eskiden komünist olmuş olmaları koşuluyla

.

(2010: 35)

Tarihsel deneyim, yeryüzünde kurulmuş, bütün “kısmi

komünizm”lerin bir dünya sistemi haline gelmedikçe “eski eşitsizlik-

leri ve sömürü ilişkisini” yeniden ürettiğini kanıtladı. Böylelikle 20.

yüzyıl sona ererken Marksist komünizm teorisinin olumlu ve olumsuz

yönleriyle doğrulandığı ileri sürülebilir: Olumlu doğrulanma, kapita-

lizmin “büyük çoğunluğu kendisine karşı bir devrim yapmaya sürük-

leyen” sömürüsünün ve yabancılaştırıcı doğasının kendisini olduğu

gibi korumaya devam etmesi; olumsuz doğrulanma ise, yerel ve kısmi

bir komünizmin, komünizm olmamasıdır.

Ancak bu sorunun yanlışlanan deneyimler içinde de çözüleme-

diği açıktır. Şu halde,

komünizmi kapitalizmin alternatifi bir üretim tarzı

olarak değil, kapitalizmi aşmaya yönelen hareketler/talepler/değerler toplamı

olarak görmek, ilkel kaba komünizmin şartlanmaları ötesinde, onu devletin

üzerindeki temel norm, hatta bir dünya anayasası olarak ilan etmek

, gerekir.

Bensaïd’in belirttiği üzere,

Kendi sınırlarını, artık ancak hem türü hem de gezegeni tehdit

eden artan bir ölçüsüzlük ve akılsızlık pahasına daha ileri itebi-