Background Image
Previous Page  337 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 337 / 485 Next Page
Page Background

Öldürmeye Teşebbüs ile Kasten Yaralama Mukayesesi ve Uygulama Sorunları

336

Mağdur üzerinde gerçekleşen neticenin yaralanma mı yoksa ölüm mü

olacağı hususunda, sonuç her durumda maddi vakıa itibariyle “yara-

lanma” olduğunda bir tereddüt bulunmamakla birlikte, “ölüm” sonu-

cunun gerçekleşmediği durumda failin hangi saikle hareket ettiğinin,

başka bir anlatımla, öldürme kastı ile mi, yoksa yaralama kastı ile mi

eylemini işlediğinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu konuda Yargıtay

içtihatları ile doktrinde yer alan görüşler yol gösterici nitelikte olup,

uygulamada bazen net bir biçimde ayırımda bulunmanın kolay olma-

dığını da belirtmekte fayda görüyoruz.

2. Suça Teşebbüsün Şartları

Kasten insan öldürme suçuna teşebbüs ile kasten insan yaralama

arasındaki farkın daha iyi anlaşılması açısından öncelikle, suça teşeb-

büsün hangi durumda mümkün olabileceği hususuna değinmek gere-

kecektir.

Suça teşebbüs, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesin-

de düzenlenmiştir. Buna göre kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elveriş-

li hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da, elinde olmayan

nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulacak,

kendisi hakkında verilecek cezada, meydana gelen zarar veya tehlike-

nin ağırlığına göre indirime gidilecektir.

TCK m.35’deki tanıma göre suça teşebbüs için öncelikle, bir suç

işleme kastının bulunması gerekmektedir. Kast kavramı Türk Ceza

Kanunu’nun 21. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre kast, suçun ka-

nuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.

Suça teşebbüste failin kastı, işlemeyi tasavvur ettiği suçu tamamlamak

amacına yönelik olmalıdır.

Bir suçu işlemeye teşebbüs kastından söz edilemez. Kasten öl-

dürmeye teşebbüsten söz edebilmek için, failin hareketinin tereddü-

de yer verilmeyecek şekilde öldürme niyeti ile gerçekleşmesi gerekir.

Suç kastının belirlenmesi açısından; fail ile mağdurun olaydan önceki

davranışları, ilişkileri, husumetin olup olmadığı, olay sırasındaki ha-

reketler ile sair hususların birlikte düşünülmesi ve buna göre karar

verilmesi isabetli olacaktır

1

.

1

Osman Yaşar–Hasan Tahsin Gökcan–Mustafa Artuç, Yorumlu – Uygulamalı Türk

Ceza Kanunu, Cilt I (Madde 1-44), Adalet Yayınevi, Ankara, 2010, s.956.