

Laiklik ve Din Özgürlüğü
380
(Drittwirkung) dikkate alınması gereği ifade edilmektedir. Bu yansı-
ma etkisi, temel hakların nesnel boyutunun keşfinin bir sonucudur; te-
mel haklar sadece devletin müdahalelerine karşı koruyan öznel haklar
değildir, bunun dışında nesnel değer hükmü içeren ilkeler olarak etki
ederler ve tüm yasaların yorumu ve uygulamasına katılarak belirleyici
olurlar.
116
Bu nesnel temel hak boyutunun, öznel koruma boyutunu tamam-
laması ve desteklemesi gerekirken, ayrı ve bağımsız bir ağırlık da
kazanmıştır. Bu ağırlık, din özgürlüğüne getirilen tüm yasal sınırla-
maların, din özgürlüğünün anlamı ışığında yorumlanmasını gerekli
kılmaktadır. Bunun sonucu ise din özgürlüğü hakkı, olayın tüm özel-
likleri temelinde, ancak uygulanmasıyla korunmaya değer daha yük-
sek derecedeki bir çıkarı ihlal edeceği takdirde geriye çekilmelidir.
117
Burada sözü edilen, ölçülülük ilkesiyle birlikte anayasaya uygun yo-
rumdur. Sonuçta yargı, tartımın ağırlığına ilişkin içtihat yoluyla tekil
ya da bir gruba özgü somut olaylarda çeşitli ayrıştırma ölçütleri ge-
liştirmelidir; örneğin Alman hukukuna göre düşünce özgürlüğü için
dikkate alınacak ölçütler arasında siyasi kamuoyu için taşıdığı önem,
bulunduğu bağlam (siyasi seçim yarışında keskin ve ağır söylemlerin
yararına), açıklamanın biçim ve içeriği sayılabilir.
118
İnanç özgürlüğüne ilişkin yasanın yorumundaki yatay etki bakı-
mından özellikle idare hukukuna ilişkin yasaların uygulanmasında
somut problemler ortaya çıkmaktadır.
119
Türban sorunu, iş hukuku
ilişkileri bakımından da işçinin yükümlülüklerinin belirlenmesi açı-
sından sorunlar yaratabilir. İnanç özgürlüğü, Anayasa’nın diğer hü-
kümleriyle (md. 2, 10, 14 vd.) birlikte değerlendirildiğinde çeşitli inanç
gruplarına karşı kesin bir eşit davranma anlamında devletin dinsel
116
Bkz. Kanadoğlu O. K. , Anayasal Değerlerin Çatışması ve Uyumlaştırılması, s. 17-
22.
117
Almanya’da scientologie üyesi olmak, siyasi partiden ihraç nedeni olabilmekte-
dir, bkz. Schmidt-Bleibtreu/Hofmann/Hopfauf, Grundgesetz Kommentar, s. 222.
118
Grimm D. , “Die Meinungsfreiheit in der Rechtsprechung des Bundesverfassung-
sgerichts”, NJW 1995, s. 1700.
119
Örneğin Alman Federal İdare Mahkemesi, taksi ve kiralık arabaların üzerindeki
dini ve siyasi reklamları, taşıdığı çatışma potansiyeli ve yüz yüze gelmeye karşı
koruma sağladığı için Anayasaya uygun bulmuştur (BVerwG, 28.10.1998 - 3 B
98.98). Bir diğer örnekte ise ustanın, küçük çırağı üzerinde diğer bir dine geçmesi
için baskı oluşturacak şekilde propaganda yapması, yasal yükümlülüğünün ağır
bir ihlali olarak değerlendirilmiştir.