

TBB Dergisi 2014 (110)
Melek ACU
429
ilişkin bireysel başvurularda; ifade ve örgütlenme özgürlüğü kurum-
larının bir arada değerlendirilmesinin söz konusu hak ve özgürlükle-
rin amacına ve ruhuna uygun olduğu düşünülmektedir. Milletvekili
seçilme kriterleri, seçim sistemi gibi düzenlemeler AİHM’nce Türkiye
Devleti’nin marjinal takdir hakkı içinde değerlendirilse de; Anayasa
Mahkemesi bireysel başvuruda hak ve özgürlükleri, üstün norm olan
Anayasayı yorumlayarak koruyabileceği unutulmamalıdır.
14- Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması (Etkili başvuru hak-
kı):
Sözleşme’nin 13. maddesi, taraf devletlerin Sözleşme’deki hakla-
rından birinin ihlali iddiasını dile getiren kişinin, iç hukukta hak ih-
lalini ve sonuçlarını ortadan kaldıracak nitelikte bir başvuru yoluna
sahip olmasını anlatır. İç hukuktaki bu yolun etkili kabul edilebilmesi
için hem teori hem de uygulamada etkili, yeterli ve ulaşılabilir olması
gerekir.
Diğer yandan bu madde “
Bu Sözleşme’de tanınmış olan hak ve öz-
gürlükleri ihlal edilen herkes
” ibaresine yer vererek hakkın kapsamını,
AİHS’de güvenceye alınan haklarla sınırlı tutmaktadır. Ayrıca AİHS
koruma sisteminin ulusal otoriteler karşısında ikincil niteliğinin sonu-
cu olarak kabul edilen iç hukuk yolunun mutlaka yargısal olması ge-
rekmemektedir. Etkili kabul edilmesi için önemli olan o yolun teorik
ve hayali olmaması gerçekten mevcut olması, yani sonuç doğurucu
nitelikte olmasıdır.
Sözleşmeye göre daha geniş bir hak ve özgürlükler listesi ortaya
koyan Anayasa ise 40. maddesinde “
Anayasa ile tanınmış hak ve hürri-
yetleri ihlâl edilen herkes
”e ilgili makama başvuru hakkının verilmesini,
devletin işlemlerinde onlara karşı gidilebilecek hukuk yollarını göster-
mesini ve devletin verdiği zararı karşılama yükümlülüğünü düzenle-
mektedir.
Bireysel başvuru hakkının kapsamını belirlerken her iki metnin
çakıştığı noktaların dikkate alınması gerektiğine göre etkili başvuru
hakkı ihlali iddiaları, Sözleşme’deki haklarla sınırlı olarak yapıldığı
takdirde mi dikkate alınabilinecektir? Anayasa’nın bireysel başvu-
ru kurumunu düzenleyen 148/3. maddesinde herkesin “Anayasada
güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin” ihlali halinde baş-
vuru yapabileceği belirlenmiştir.