529 / 533
Başka Bir Aile Mümkün (feminist politika deneyimi)
528
Burada ‘norm’ların ikili durumunu anımsamak gerekir. Yasal ev-
liliği normalleştiren görünür kılan aygıt öte yandan görünmez olanı
da etkiler, norm dışı sayar
100
. Ayni yerde açıklandığı gibi benzer bi-
çimde LBGTİ ler gibi dışa açılma sorunu yaşanır ve insan haklarına
saldırılara açık olur. Oysa radikal dürüstlük içerir. Cinsellik üzerinden
yapılan tanımları geçersiz kılar. Pratikler ‘ yeni bir aile mümkündür’
aşamasına yükselebilir. Yazının bu anlamda vurgusu çok önemlidir.
‘hem özgürlüğün hem güvenlik duygusunun insanın temel gereksin-
meleri olduğunu ve günümüzde bu gereksinmeleri hala ‘aile’ kuru-
munun karşıladığını kabul ediyor. Bu anlamda 60’lı yılların aile-karşıtı
söyleminden farklı olarak sorunu ‘aile’ kavramının kendisinden değil,
içeriğinin doldurma biçiminde görüyor. Aile kavramı ile karşılanan
insani gereksinmelerin (çocukların bakımından gündelik yaşamın ye-
niden üretimine dek) alternatif yaşam tarzlarının inkar etmesi gereken
değil, tam tersi başka biçimlerde karşılanması gereken gereksinmeler
olduğunu söylüyor. Bu gereksinmeleri karşılamak için de kuralsız bir
serbesti yerine, açıkça tanımlanmış kuralları olan alternatif düzenle-
meler yapılmasını öneriyor’. Bu anlamlı önerilerin feminist toplumsal
öznelerin mücadelesiyle, insan hakları bağlamında hukuksal düzenle-
melerle politik gündeme taşınması gerekir, düşüncesindeyim.
Ailenin parçalanışı aslında gözümüzün önündedir. Yasanın teke-
linden kaçmak için yapılan özel evlilik sözleşmeleri, evliliği özelleştir-
mektedir. Şenel Ergin
101
, ‘’Aile Kurumu Özelleştiriliyor’’ başlığı altında
özel evlilik sözleşmelerine rağbeti anlatır: ‘Örnek evlilik sözleşmeleri,
birbiri ardına baskı yapmaya başlıyor. Ulusal Feministler Birliği’ hu-
kuk bürolarına yapılan başvurularda bir yığılma olmuş. Örneğin evli-
lik birliği kurmak üzere gelen çiftlerden birinin sözleri ‘’Beni bu güzel
insana kötülük yapmaktan korumanızı istiyorum’’…
Zorunlu aile yapısının baskılarından kurtulmak istediğimiz bir
dönemde, insanların sevgi açlığının giderilmesinin devlete bırakılması
ve ailenin devletin temel taşı olduğunun söylenmesi abartıdan öteye
geçmemektedir. Ne var ki, bir yandan da yasal evliliğin kalıplarının
100
J.Butler, Toplumsal Cinsiyet Düzenlemeleri, Cogito, feminizm, sayı 58, Bahar,
2009, s 75.
101
Bilim ve Ütopya, Mart, 1995